SEVGİ
Sevgi; tarif edilemeyen ama hissedildiğinde yüreği titreten, gözleri yaşartan, insanı insan yapan en büyük değerdir. Anne kucağında başlar, bir dostun omzunda dinlenir, bir çocuğun gülüşünde yeşerir, bir vatan toprağında kök salar. Sevgi, hiçbir karşılık beklemeden vermek, bağışlamak, anlamaya çalışmak, yargılamadan yanında durmaktır.
Peki, sevginin sevemediği bir canlı olur mu?
Evet, olur. Kalbini kinle, nefretle, çıkarla kaplamış; başkasının acısına kör, mutluluğuna düşman hale gelmiş ruhlar… Onlar sevgiden kaçar, çünkü sevgi yüzleşme ister. Kendinle, geçmişinle, insanlıkla.
Neden Anadolu, sevginin ekildiği vatan toprağıdır?
Çünkü bu topraklar; Mevlana’yı, Yunus’u, Hacı Bektaş’ı, Ahmet Yesevi’yi, Şeyh Edebali’yi, Ahi Evran’ı, Nasreddin Hoca’yı, Pir Sultan Abdal’ı, Karacaoğlan’ı yetiştirmiştir. Çünkü bu topraklarda “gel ne olursan ol yine gel” diyen bir irfan mayası vardır. Çünkü bu coğrafyada “insanı yaşat ki devlet yaşasın” diyecek kadar yüce bir anlayış doğmuştur.
Fakat bugün ne oldu da toplum birbirine böylesine yabancı, böylesine tahammülsüz hale geldi?
Cevap kısa ama sarsıcı: Sevgisizlik.
İnsanlar birbirini........
© Karadeniz'de sonnokta
