Istakoz, pudra şekeri, şahsım düzeni…
Nerden nereye diye şarkı söyleyerek geldik 22 yılda. Karada, denizde, yatta yaban domuzu çevirip afiyetle yiyenlere sözüm yok. Domuz yiyen cehenneme gider deyip de ateşte çeviren kimi kandırıyor? Böyle olunca yata manken atıp kayınbiraderinden dayak yemek de serbest olur herhalde.
Milletvekili araçlarına verilen özel geçiş belgeleriyle yabancı kişilerin uyuşturucu taşıdığı, birçok danışmanın siyah arabasının kaportası üzerinde esrar çekip şeker pudrasıydı dediğini anımsayalım. Ambulansların uyuşturucu taşırken yakalandığını da unutmayalım. Türkiye’nin doğu illerinden milletvekili olup, eşinden ayrılırken milyonlarca dolar tazminat, nafaka isteyen kadın milletvekilini hala hatırlayan var mı?
Bu tür olaylar sürekli yazılıyor, kısa bir süre sonra gündemden düştüğü gibi toplumsal hafızadan da siliniyor. Bir zamanlar 21 gün olan toplumsal hafızamız 7 güne düştü. Yani dikkatimizi çeken bir olay bir hafta sonra önemsizmiş gibi hafızadan siliniyor. Sadece arşiv unutmaz. Arşivdekileri de her eli kalem tutan kamuoyuna yansıtamıyor.
Yine de Monako’da yediği istakozu sosyal medyada........
© İz Gazete
visit website