menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Eyy iletişimciler, neredesiniz? Hepiniz teknisyen mi oldunuz?

13 1
01.07.2024

Kimilerine göre, birisine “gazeteci” denilebilmesi için onun diploma, meslek odasına üyelik, iş, basın kartı vb. özelliklere sahip olması gerekirdi.

Ben bu gibi toplantılarda hep gazeteciliğin vazgeçilmez bir kamu görevi olduğunu ve öncelikle bir misyon duygusu gerektirdiğini savundum: Doğruları, evrensel etiğe aykırı olmayan yöntemlerle ortaya çıkartıp halkla paylaşmak!

Bu tanıma uyan herkes, öteki özelliklere sahip olmasa da, benim için gazeteciydi!

Gazeteciliği tartıştığımız günler geride kaldı; günümüzde, neredeyse herkes bir bakıma gazeteci, artık sözünü ettiğim kamu görevini üstlenenlerin çoğu kendisini “iletişimci” olarak tanımlıyor.

Sormanın zamanıdır: Bütün iletişimciler eşit mi? Yoksa orada da bir işlev ayrımı yapmanın, hatta bir çeşit hiyerarşi oluşturmanın zamanı geldi mi?

Son aylarda yaşadıklarım bana öğretti ki, demokratik işlevleri açısından böyle bir ayrım yapmanın zamanı gelmiştir. Bizim iletişim dediğimiz yaşamsal demokratik işlev kendisini “iletişimci” ilan eden büyük bir kesimin umurunda değildir. Akademisyen, öğrenci, editör, reklamcı, halkla ilişkilerci, içerik üreticisi, şu bu olmaları bir şey fark etmez, onlar sadece iletişim teknisyenidir!

Dünyanın içinde bulunduğu karmaşık durum, büyük hakikat krizi, küresel savaş tehlikesi ve büyük göçler ortamında iletişimcinin rolü üzerinde bir saniye bile düşünmemişlerdir.

Nereden mi biliyorum? Çevremde gördüklerimden. Bu konuları ele aldığım açık mektuba gösterilen ilgisizlik bu kanımın pekiştirdi. Bu kadarını beklemiyordum!

Blogumda ve burada da “muştulamış”tım (!) Bir iletişimci olarak 50 yılı aşkın deneyimlerimi ve onlardan çıkardığım dersleri diğer iletişimcilerle dobra dobra paylaşmak ve tartışmak, büyük krize birlikte çareler aramak istiyorum demiştim. Yazı ıslak bir kibrit çöpü gibi tısslaamadan söndü. Belli ki, seslenmeye çalıştıklarımın........

© İz Gazete


Get it on Google Play