Bu çocuklar ne olacak?
“Bu çocuklar ne olacak?”
Net bir yanıt bulamadım. Çünkü değişim tufanı o kadar azgın ki, göz gözü görmüyor. Sellerden her meslek etkileniyor ama iletişim bunların başında geliyor.
Daha dijital iletişim ortamına ayak uyduramadan, Yapay Zeka’nın marifetlerini yeni yeni keşfederken, 10 yıl sonrası için dudak uçuklatıcı kestirimler duyuyoruz.
Ben orada olamayacağım, buna şüphe yok ama, bu çocuklara ne olacak? Ya da bu çocuklar ne olacak?
Çocukluğumuzda bu yanıtlaması oldukça kolay bir soruydu. Doktor, mühendis, avukat, öğretmen, gazeteci olmak istiyorduk. Mesleki yükselmenin basamakları belliydi. Örneğin bir gazeteci normal olarak muhabir, istihbarat şefi, yazı işleri müdürü olarak genel yayın yönetmenliğine yükselmenin hayallerini kurabilirdi.
Arada istisnalar olabiliyordu tabii. 1991 yılında asker arkadaşım Uğur Dündar Arena programında birlikte çalışmamızı önerdiğinde jeneriğe yazmak üzere uygun bir kategori bulmakta zorluk çekmiştik.
Sonunda Uğur “Sana editör diyelim” demiş, ben de kabul etmiştim.........
© İz Gazete
visit website