menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Eğitimsizlik Geleceğimizi Nasıl Zehirliyor! Kaybolan 5 Hazinemiz: Aklımız, Alın Terimiz, Ufkumuz, Vicdanımız, Değerimiz

12 38
previous day

Geçmişte eğitim, üretim ve değerlilik hem ekonomik kalkınma hem de millet kimliğinin temel direğiydi.

Medeniyetler; bilgiyi üreten medreseler, alın teriyle çalışan atölyeler, değerleri koruyan toplumsal yapılar sayesinde yükseldi. Bu damar kesildiğinde, toplumun ruhu da zayıfladı.

Değerler hem ders kitaplarında hem aile sofrasında hem çarşı pazarında hem de iş yerinde öğrenilir.

Ahlâkî çürüme; liyakat yerine torpilin, referansın, emek yerine kolaycılığın, üretim yerine tüketimin kutsanmasıyla başladı.

Kurumlar uzun vadeli plan yapmayı bıraktığında, toplum günlük telaşların esiri oldu. Eğitimin kalitesi düşerken, üretim bağımlı hale geldi, gelişim yerini durgunluğa bıraktı.

Sosyolojik olarak kişi, “ben” merkezli düşünmeye başladı; “biz” bilinci silikleşti.

Bir milletin gücü ne sadece hazinelerindeki altınla ölçülür ne de gökdelenlerinin yüksekliğiyle.

Asıl zenginlik; eğitimle aklı, üretimle emeği, gelişimle geleceği, değerlilikle onuru, gerçek zenginlikle vicdanı beslemektir.

Ama bugün bu beş hazine, avuçlarımızdan kum gibi akıyor.

Okullarımızda anlamak, kavramak ve düşünmek yerine test merkezli ezber öğretiliyor. Öğrencilerin `’ı basit bir paragrafı, bir metni anlamıyor.

Eğitim sistemimiz, uzun vadeli stratejiden çok, değişen bakanların vizyonuna bağlı.

Üretim politikaları, kalıcı sanayi planı yerine günü kurtarmaya odaklı.

Kurumlar liyakati terk edip sadakati ödüllendirdikçe hem üretim hem gelişim geriliyor.

Fabrikalarımız ithalata boyun eğiyor, ufkumuz ekran ışığında küçülüyor, değerlerimiz maddî fiyat etiketlerine indirgeniyor, zenginlik ise birkaç kişinin cebinde toplanıyor.

İhracatımızın p’i düşük teknolojili ürünler. Almanya’da bir işçi saatte 70 dolar değer üretirken, bizde bu 25........

© İstiklal