Dava ve Lider: Hakkın Tarafında Hakikatin Peşinde
أعوذ بالله، بسم الله…
وَكَذٰلِكَ نُرٖٓي اِبْرٰهٖيمَ مَلَكُوتَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَلِيَكُونَ مِنَ الْمُوقِنٖينَ.
قَالَ يَا قَوْمِ اِنّٖي بَرٖٓيءٌ مِمَّا تُشْرِكُونَ، اِنّٖي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذٖي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَنٖيفاً وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِكٖينَۚ.
“Böylece biz, kesin inananlardan olsun diye İbrâhim’e
göklerin ve yerin kimin kudretinde olduğunu gösterdik.”
“Ey kavmim! Ben sizin şirk koştuklarından uzağım.
Bir hanîf olarak yüzümü gökleri yeri yaratan Yüce Allah’a çevirmişim ben,
asla şirk koşanlardan olmam”
(En’âm 75, 78-79)
Hz. İbrahim’in peygamber olarak gönderildiği kavim gökteki güneş, ay ve yıldızlara tapan, yıldız ve burçların insanların kaderini ve karakterini belirlediğini inanan müşrik bir topluluktu. Bunun için Hz. İbrahim’in göklerin mahiyeti ve yegâne gücün kimde olduğunu ayne’l-yakîn bilmesi gerekiyordu. Böylece gözlem tecrübesi elde edecek, kulak yoluyla aldığı haber bilgisini gözüyle görerek teyit edecekti. Bunun için Yüce Allah ona mucize olarak bir miraç yaşatmış ve göklerin ve yerin bilgisiyle onu donatmıştı.
Bu bilgi doğrultusunda gökteki varlıklar yerdekiler gibi yaratılmış olup ulaşılır olmaları ve gözlemlenmeleri imkân dahilindeydi. Mezopotamya putperestlerinin iddia ettiği gibi ne yıldızlar, burçlar ve gezegenlerden oluşan gök cisimleri canlı ve akıllıdır ne de insanların karakterlerini etkilemeleri söz konusudur. Yaratılmış olmak, cansız ve akılsız olmak bakımından yeryüzündeki dağlar ve taşlar neyse gökteki cisimler de benzer bir mahiyetteydi.
“Böylece biz, kesin inananlardan olsun diye İbrâhim’e göklerin ve yerin kimin kudretinde olduğunu gösterdik.” (En’âm 75) ayeti tam da onun ihtiyaç duyduğu bilginin kendisine sağlandığını haber vermektedir. Bu bilgi gücü ve sağladığı özgüvenle kavminin karşısına çıkıp gerçekleri tek tek anlatabilecekti.
Bu noktada Hz. İbrahim kullandığı yöntem yanlışı göstererek doğruya ulaştırma anlamına gelen bir nevi yanlışlama yöntemiydi. Bu yöntem günümüzde yanlış seçenekleri eleyip doğru şıkka ulaşma yöntemi olarak hâlâ geçerliliğini korumaktadır.
O bu yöntemle kavminin gittiği yolun yanlışlığını göstermek için onları güneş ay ve yıldızları gözetlemeye çağırmıştı. Sanki onlar gibi inanmış görünerek her biri çıktığında “bu benim rabbim” demişti. Zaman........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein