menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘Bölünmüş toplumlar’, Türkler ve Kürtler

15 19
17.09.2025

“Bölünmüş toplumlar” ifadesi literatürde ulus-devletlerin içindeki farklılıklara işaret eden bir ifade. Peki bu farklılıklar ulus-devletlerin içinde hep var mıydı diye sorabilirsiniz. Çok keskin bir cevap vermek istemem ama diyebilirim ki etnik köken ve inanç bakımından daha homojen ulus-devletler olduğu gibi heterojen olanlar da vardı. Ama öyle anlaşılıyor ki her iki ulus devlet türü de zamanımızda “küreselleşme” nedeniyle heterojenleştiler. Bir yandan göçler, bir yandan da küreselleşmenin yarattığı güvensizlikler ulus-devlet çatısı altındaki dil ve din bakımından benzerlikleri olan insanların gruplaşmalarına (kimlikleşmelerine) neden oldu.

Tabii ki insanlık, bu kimlikleşmenin olduğu toplumlarda ortak bir yaşam anlayışı ve yönetim biçimi oluşturulabilseydi o zaman bu toplumlara “bölünmüş toplumlar” demezdik. O nedenle de kimlikleşmelerin neden olduğu ulus-devletler içinde ortak bir anlayış ve yönetim biçiminin bulunamayışı çağımızın ulus-devlet formlarına “bölünmüş toplumlar” demek durumundayız.

Bölünmüş toplumların en temel özelliklerinden biri kimlikleşme ise, ikincisi de, her bir kimliğin içinde çeşitli derecelerde oluşmuş bulunan bir “biz” duygusunun varlığıdır. Mesela, “ Biz Türkler!” ya da........

© İlke TV