menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

BATI CEPHESİNİN YENİ İHALESİ MHP GİTMEZSE AK PARTİ’Yİ KAÇA BÖLELİM ?

81 1
26.06.2024

Hayda…!

Bu da nereden çıktı demeyin ?

Bundan tam 20 yıl önce ABD’nin Ankara Büyükelçiliği siyasi müsteşarı kamuoyu araştırma firmalarını, milletvekillerini, akademisyenleri, gazetecileri dolaşıyor şunu soruyordu:

-Ak Parti kaça bölünür ?

O dönemde yayın kurulu üyesi olduğum Tercüman gazetesinde bu konuyu köşeye taşıyınca dönemin Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Murat Mercan TBMM’nin iktidar kulisinde eline aldığı gazeteyi havaya kaldırıp bana doğru sallayarak şöyle demişti:

-Fehmi Çalmuk Ak Parti’yi bölmeye gücün yetmeyecek !

İş bununla da kalmadı.

Şimdi İyi Parti’de Ak Parti’nin ensesinde boza pişiren Turhan Çömez bu konu üzerine benim yazılarımı alıntılayarak Başbakan Erdoğan’a beni şikayet eden bir rapor yazmıştı. Hatta dönemin ağzı iyi laf yapan sonra Ak Parti ile yollarını ayıran bakana “Aman dikkat Erbakan adına Ak Parti’yi bölmek istiyor. Uzak dur” tenbihatında bile bulundu. O dönem “Erbakan’ın ajanı” olmakla suçlandığım dönemdi. Abdullah Gül’ün başbakanlığa gelir gelmez bir gazeteci arkadaşımla birlikte Başbakanlık baş danışmanı olma teklifi aralarında eski bakan, grup başkanvekilinin de içinde bulunduğu lobi tarafından “Erbakan’ın ajanı” diye engellenmişti. Abdullah Gül’ün kurduğu sonradan adını SETA olarak değiştiren PAM’da Hüriyet Gazetesi muhabirine “Erdoğan muhtar bile olamaz” dokuz sütuna manşet siparişi verildiğinde kulak misafiri olduğumdan beri de “Erdoğan’ın ajanı” olmakla suçlandım.

Kelimelere ve harflere tutunmaktan başka çaresi olmayan bir gazeteci olarak Allah yolunun yolcularının sevdalısıyım. Dün zalimlerin okları cennetmekan Erbakan hocama yöneliyordu. O’nun yanında durdum. Bugün zalimlerin okları Erdoğan’ı hedefliyor onun yanında duruyorum. Bilsinler, görsünler, duysunlar diye değil. Zalime karşı mazlumun yanında olduğumu Rabbim biliyor diye.

AK PARTİ KAÇA BÖLÜNÜR ?

Konumuza dönelim…

Sputnik’ten İsmet Özçelik beni önce radyo programına davet edip sonra Aydınlık’a manşet yapınca gelen gidenlerin sayıları fazlalaşmak ile birlikte farklılaştı. Bayram öncesi ve sonrası Amerikalılar’a şimdi İngiliz ve Almanlar da katıldı. Karanfil ve bergamotlu çayımı içerlerken soruyor da soruyorlar:

-Hamamönü kumpası ile kimleri kastettiniz?

-MHP ile ittifak sürer mi ?

-Erdoğan sonrası ne olur?

-Ak Parti’de kimleri şanslı görüyorsunuz?

-Ak Parti kaça bölünür ?

-Parti içindeki Kürtler ne yapacak ?

-Abdullah Gül siyasete döner mi ?

Cumhur ittifakı dağılmıyorsa, MHP resti çekip ayrılmıyorsa geriye kalan kurulduğu günden bu yana kendi içinde koalisyon olan AK Parti’yi parçalara ayırmak.

Peki mümkün mü ?

ERDOĞAN FAKTÖRÜ

Ak Parti’nin zaaf analizi yapıldığında ortaya çıkan en önemli faktör Recep Tayyip Erdoğan… Onun liderlik ve liderliğini sağlama ve koruma beceresi partinin bütünlüğünü koruyor.

Farkındaysanız Erdoğan’ın hayaline Türkiye yetişemiyor. Cennetmekan Erbakan Hocam için Gündüz Sevilgen “Erbakan’ın hayaline kurşun bile yetişemez” derdi. Erdoğan da Erbakan gibi aynı damardan besleniyorlar. “Yumuşama” adı altında normalleşme sürecini ameliyat masasından yeni kalkmış bir insan nasıl da bu kadar strateji üretebilir ? Erdoğan şimdi içe kapalı dışarıya açık. Herkes “Ak Parti içinde neler olacak?” sorusunu sormayı kenara koyup CHP Lideri Özgür Özel ile yapacağı ziyarete endekslenmişti.

Bu dönem Cumhur İttifakı’nın direkten döndüğü siyasal ve yargısal kazan kaldırmanın bastırıldığı bir dönemdi. Hamamönü Kumpası deşifre oldu. Cumhur ittifakına karşı taraflar eteğindeki taşları döktü. MHP hedef alındı yerine stepne olarak CHP konulmak istendi.

ABDULLAH GÜL FAKTÖRÜ

Abdullah Gül merkezli siyasi dizayn hareketi deşilince Erdoğan ve Gül 2,5 saatlik bir görüşme yaptı. Sonunda Fehmi Koru köşesinde “Abdullah Gül’ün çok işi var. Siyasete vakti yok” babından bir yazı kaleme aldı.

Dilber Ay’ın “Tavukları pişirmişim” şarkısını hatırlarsınız değil mi ?

Koru’nun şimdi “Gül’ü Orta Doğu ve Orta Asya’ya göndermişim” türküsünü kamuoyuna ilan etmesinin anlamı ne ? Mısır ve Özbekistan bölgesel senaryoların iki önemli aktörü. Buna ülke komşularını eklerseniz kamuoyu ziyaretle uğraşırken fotoğrafın genelini daha iyi görebilirsiniz.

Ne diyor eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu:

“Batı cephesinin ihalesine talip olanlar bu topraklarda bitmez.”

Gelelim AK Parti’ye…

AK KURTLAR:

Ak Parti içinde bir dönem eski ülkücü, milliyetçi kanat çok güçlü idi. Ben onlara Ak Kurtlar ismini koymuştum. Ak Parti içinde elleri çok da zayıf değil. Ancak İç Anadolu bölgesi, Karadeniz başta olmak üzere milliyetçi oyların yoğun olduğu illerde aktif siyasetlerini sürdürüyorlar.

Ak Kurtların kızıl elması ise Cumhur İttifakını devam ettirerek 2028 seçimlerinde yeniden Recep Tayyip Erdoğan’a kazandırmak.

Geçenlerde eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendi web sitesinde kaleme aldığı yazısını çok iyi okumak gerekli. Kılıcı kınından çıkartmış, siyasi lojistiğini tamamlamış, suskunluğunu bitirmiş durumda.

Bakalım mı yazının kodlarına ?:

AK Parti içine bir uyarı yapıyor:

- Üzülerek müşahade ettiğim bir konuda bizim tarafta bazı düşünürlerde 31 Mart seçimlerinin sonuçlarını millete yüklemeye yönelik bir eğilim görüyorum. Bu tarihsel CHP anlayışıdır. Bu hataya düşmemek gerekir. Milletin feraseti sorgulanmamalıdır.

AK KURTLAR’IN KIZIL ELMASI: 2028

- Cumhur İttifakı sarsılmadan, parçalanmadan 2028 seçimlerine varırsa CHP ve Batı cephesinin PKK’nın siyasi kolundan (HDP) desteksiz bir seçimde yüzde elliye ulaşabilmesi mümkün değildir.

2023 seçimlerinde olduğu gibi 2028’de de bu milletin feraseti ülkemizin istikametini belirleyecektir. Bu feraset terör örgütü destekli batı cephesinin hormonladığı ittifaklarla; Millete ve........

© Hürses


Get it on Google Play