Trump'ın ‘Beyaz Hristiyan Milliyetçiliği' ve de, Putin'in ‘İlâhî Koruyucu' olarak kutsanması..
Amerikan medyasında bugünlerde, 'Beyaz Hristiyan Milliyetçi Hareketi'nin oluşturduğu tehdit ve bunun önümüzdeki dört yıl içinde daha da tehlikeli hale gelebileceğini işleyen yazılar göze çarpıyor..
Ve bu hareketin takipçilerinin seçtiği Trump Beyaz Saray'a geri dönüyor.
Trump yönetiminde, Beyaz Hristiyan Milliyetçiler, federal hükümetin gücüne benzeri görülmemiş bir şekilde sahip olacaklar. Trump'ın Cumhuriyetçi Partisi Kongre'de birleşik kontrole sahip. Ve Hristiyan çıkarlarını destekleyen bir dizi kararda kilise ile devlet arasındaki çizgiyi zaten belirsizleştirmiş olan muhafazakâr bir süper çoğunluk, ABD Yüksek Mahkemesi'ni de kontrol ediyor.
Trump, kampanya konuşmalarında Amerika'da "Hristiyan karşıtı önyargıyı" ortadan kaldırmak için, geçen yılın başlarında Tennessee'de düzenlenen 'Ulusal Dinî Yayıncılar' toplantısında, "Eğer seçilirsem, daha önce hiç kullanmadığınız bir şekilde kullanacağım.. " demişti; sık sık, "Benim güzel Hristiyanlarım" hitabını tekrarlayarak..
*Peki bu harekete katılmayan Amerikalılar için önümüzdeki dört yıl boyunca hayat nasıl olabilir?
-(Bu soruya Hristiyan Milliyetçiliği konusunda otorite sayılan bir tarihçi Prof. şöyle cevap veriyor, -özetle-:)
Birçok kişiye göre, Amerikan halkını Hristiyan bir ulus ilan etmek zararsız görünebilir. Ancak Hristiyan milliyetçiliği, nihayetinde demokrasiyle bağdaşmaz.
*Peki, Trump'ın zaferi, Beyaz Hristiyan Milliyetçi Hareket'e ne kazandıracak?
-Beyaz Hristiyan Milliyetçi hareketini cesaretlendirecek ve güçlendirecektir. Muhtemelen, Beyaz Hristiyan milliyetçiliği kurumsallaştıracaktır..
Meselâ, LGBTQ yanlısı olarak algılanabilecek veya zararlı bir siyasî gündem içerebilecek herhangi bir kitap — bunlar hedef alınma olasılığı yüksek olan ve kesinlikle okul müfredat programlarından ve okul kütüphanelerinden kaldırılacaktır.
Ve bu bağlamda, aynı cinsler arasında evlilik hakkı, kürtaj hakkı veya daha geniş LGBTQ hakları yoktur. Bunlar, Anayasa tarafından garanti altına alınan haklara ilişkin anlayışları içinde mevcut değildir. Anayasayı Tanrı'nın yasası ışığında yorumlamak gerekir..
*Bazı Hıristiyan Milliyetçiler neden Eğitim Bakanlığı'na düşmanca davranıyor?
-Hristiyan sağında Eğitim Bakanlığı'na karşı muhalefetin onlarca yıl öncesine dayanan uzun bir geçmişi var. Okullar çocukların birincil eğitim yeri olarak görülüyor ve bu muhafazakâr Hristiyan ideolojisinde ebeveynlerin çocuklarının değerlerini ve ideallerini şekillendirme........© Haksöz
visit website