menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tayyip ve Devlet Bey'lerin sözlerini nasıl okumalı?

7 0
13.01.2025

Denilebilir ki, ilk adım, Müslüman güçlerinin, Bizans İmparatorluğu'nu yenilgiye uğratarak, Anadolu'ya hakim bir güç halinde girmesinin yolunu açan 1071- Malazgirt Zaferi'nin, resmi tarih söylemler dışında, 'sadece Türk değil, Kürt, Arap ve sair Müslüman unsurlardan oluşan orduların birlikte hareket etmeleriyle kazanıldığı' şeklindeki ifadenin Başkan Erdoğan tarafından 26 Ağustos 2024 tarihinde dile getirilmesiyle atılmış oluyordu.

Devlet Bahçeli Bey'in Ekim-2024 başında Meclis'te Dem Parti'lilerle el sıkışması ve ondan bir süre sonra da, 'Öcalan gelsin, DEM Parti'nin Meclis Grubu'nda PKK'yı feshettiğini ve silahların bırakıldığını açıklasın...' çağrısının, 'Devlet Bey'in tek başına düşünerek yaptığı bir çağrı olmadığını, olamayacağını' düşünüp, böyle bir sözü Bahçeli Bey'in tek başına ve aklına gelip de söylemiş olabileceğine asla ihtimal vermemiş; 'Cumhur İttifakı'nın mutlaka devam edeceğine ve etmesi gerektiği'ne vurgu yapan bir Bahçeli'nin, öyle bir çağrıyı Tayyib Bey'den habersiz yapabileceğini hayal bile edemediğimden, bu gibi hassas konuların 'devlet aklı'nın gereği olduğunu düşünmüştüm.

Ve Öcalan'ın 1998'un sonunda, 'Kenya'da Amerika tarafından yakalanıp, Türkiye'ye niçin verildiğini anlayamadım...' diyen o zamanki Başbakan Ecevit'in öngörüsüzlüğünün de tekrarlanamayacağı zihnimde canlanıvermişti; keza, Öcalan'ın yargılandığı sırada, 'Osmanlı döneminde olsaydı, Devlet beni ya bir şehre Vali yapardı, ya da idam ederdi...' şeklindeki sözleri de...

Nitekim daha sonraki gelişmeler gösterdi ki, Bahçeli Bey'in o çağrısı, 'devlet aklı'nın gereğiydi... Ayrıca, öyle bir teklifin ilk olarak Devlet Bey tarafından dillendirilmesi, daha etkili ve inandırıcı olması açısından da gerekliydi her halde...

Yine o sıralarda, Devlet Bey'in, MHP'nin Meclis Grubu'nda yaptığı konuşmalardan birinde, 'Üstünlük soyda değil, takva'dadır' demesi de, son derece güzeldi. Çünkü, bu ölçü, İslam'ın bize öğrettiği ve insana bakışımızın en temel ölçülerden birisiydi. Bu ezelî ve ebedî hakikati, kim söylerse söylesin, herkese yakışır........

© Haksöz


Get it on Google Play