İftiradan itibara: Hz. Yûsuf’un Melik'in yanındaki yeri
Kur'an-ı Kerim'de Hz. Yûsuf'un kıssası, sabrın sonunda nasıl zaferle sonuçlandığının etkileyici bir örneği olarak anlatılmaktadır. Bu kıssa, sadece dini ve ahlaki değerler açısından değil, aynı zamanda yöneticilik ve liderlik ilkeleri bakımından da önemli dersler içermektedir. Söylem analizi yapmak suretiyle bu yazıda tefsir literatürü ışığında Hz. Yûsuf'un temiz biri olmasının netleşmesinin ardından Melikin onu yüksek bir göreve getirmesi süreci incelenecektir. Özellikle, Aziz ve Melik'in farklı kişiler olduğuna dair kanıtlar değerlendirilecek, Yûsuf'un sahip olduğu yöneticilik nitelikleri ve bu niteliklerin Melik tarafından nasıl takdir edildiği ele alınacaktır. Ayrıca, Melik'in Hz. Yûsuf’a ilişkin taleplerinin hızla yerine getirilmesi konusuna da değinilecektir. Elde edilen bulgulara göre Melik, Hz. Yûsuf’un, masumiyetinin netleşmesinin ardından onu yüksek bir göreve getirmiştir. Ayrıca Melik ile Aziz iki ayrı karakterdir.
Aziz ve Melik: İki Farklı Kişi
Aziz'in, daha önce Hz. Yûsuf'u satın alan kişi olduğunu düşünürsek Aziz’in hapis sonrası onu göreve getirmesi pek mantıklı görünmemektedir. Dolayısıyla Melik ile Aziz aynı kişiler değildir: “Melik dedi ki: ‘Onu getirin kendime özel (görevli) edineyim.’ Onunla konuşunca da ‘Sen bugün bizim yanımızda önemli mevki sahibi ve güvenilir birisin.’ dedi.” (Yûsuf 12/54). Zaten Aziz’in adının Kıtfîr, Melikin adının Reyyan olduğuna dair İsrailiyyat da ikisinin ayrı kişiler olduğundan söz eder. Melik; Hz. Yûsuf’un rüya yorumundan dolayı ilmini,........
© Haksöz
visit website