Türkiye savaş mı ilan etti?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün Rize’de partisinin teşkilat toplantısında oldukça dikkat çekici bir değerlendirme yaptı:
“Savunma Sanayii'nde bizim ithalat-ihracatımız neydi, nereye geldik ama sevgili kardeşlerim bunların hiçbiri bizi aldatmasın. Biz çok güçlü olmalıyız ki bu İsrail, Filistin'e bunları yapamasın. Biz nasıl Karabağ'a girdiysek, nasıl Libya'ya girdiysek bunun benzerini aynen onlara da yaparız. Yapmamak için hiçbir şey yok. Sadece biz güçlü olmalıyız ki bu adımları atalım.”
Şurası bir gerçek. Bugün itibarıyla Türkiye’de medyada, akademide ve benzeri platformlarda bu meseleye dair söylenen her söz, yapılan her değerlendirme, tüm dünyada her zamankinden çok daha büyük bir dikkatle takip edilecek. Özellikle de devlet ve siyaset katında dile getirilenler.
Bu değerlendirmenin İsrail başta olmak üzere muhataplarından ve onları gizli-açık destekleyen güçler tarafından alacağı tepkileri öngörmek zor değil. Nitekim İsrail tarafından tehditkar çıkışlar ve yaklaşımlar peş peşe geliyor. Devamı da destekçilerinden gelecektir.
OLAN BİTEN ÇOK AÇIK
Olan biten kimse açısından sır değil. 7 Ekim 2023 sonrasında başlayan sürecin, İsrail’in Gazze’den adım adım tüm Filistin’e yayılan katliam ve işgal politikalarına dönüşmesi herkesin gözü önünde. ABD kongresinde tüm bunların sorumlusu olan Netanyahu’nun adeta alkışlarla kutsanması da.
Vicdan sahibi her insan, kurum ya da ülke olup bitene tepki gösteriyor. Ancak ABD başta olmak üzere hemen tüm büyük batılı aktörlerin tepki şöyle dursun bu büyük yangına körükle gitmesi, barışın değil, daha büyük bir savaş tehdidinin önünü açıyor.
YA BARIŞ, YA SAVAŞ
Büyük savaş demişken, 7 Ekim sürecinin tüm kritik........
© Habertürk
visit website