Türkiye, İhvan, Mısır ve Afrika
Ankara-Kahire hattındaki normalleşmenin hızlı sonuç vermesi kolay olmasa da, taraflar arasındaki görüş ayrılıkları ve sert rekabet alanlarına rağmen peş peşe gelen iki ziyaret umut verici. Ancak fazlasıyla emek istiyor. Özellikle de rekabetin söz konusu olduğu alanlarda işbirliğinin yollarını aramak için.
Dünkü yazıyı tamamlarken, bugün özellikle Türkiye ve Müslüman Kardeşler hareketi arasındaki ilişkiyi ele alacağımı ifade etmiştim. Mısır’la ilişkilerimizde yaşanan kırılma ve kopuşun temel nedeni buydu çünkü. Olabildiğince kısa birkaç değerlendirme aktarıp, iki ülke arasındaki ilişkilerin en hassas konularından olan Afrika’ya dair bazı notlar paylaşmak istiyorum.
AK PARTİ TECRÜBESİ
Kavramlar üzerinde uzlaşmanın çok zor olduğu bir konu bu. Fakat AK Parti’nin, geniş anlamda bir siyasi hareket olarak Türkiye’deki İslami siyasi tecrübenin önemli bir parçası olduğu da bir gerçek.
Kavramlar konusundaki zorluğun merkezi şurada. Bu tecrübenin, özellikle Türkiye’yi anlama kapasitesinden yoksun ve iyi niyetten uzak oryantalist bakış açısından arınması gerekiyor. Dolayısıyla da bu bakışı taşıyan kavramlardan. “Siyasal İslam” ya da “Radikal İslam” örneklerinde olduğu üzere.
Siyaset sahnemizde köklü bir geçmişe dayanan her hareketin ve bunları temsil eden partilerin, gündelik tartışmaların dışına çıkıldığı zaman Türkiye’nin İslam dünyasının merkez ülkelerinden birisi olduğu konusunda hemfikir olduğunu düşünüyorum. Tam da bu nedenle ülkemizde İslami siyasi tecrübe olarak tanımladığım alandaki gelişmeler, ortaya çıkan yorumlar sadece kendimizi değil, İslam dünyasında hayli geniş bir kesimi yakından ilgilendiriyor.
AK Parti’nin kendi tecrübesini ne kadar anlatıp anlatamadığı başka bir tartışma. Ancak bu tecrübenin İslamcılık damarıyla ve elbette diğer yorumlarla olan bağı,........
© Habertürk
visit website