CHP'nin devlet ve siyaset çıkmazı
2017 referandumu, 2018 ve 2023 genel seçimleri üzerinden bakarsak cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi üç kez oylandı demek mümkün. İlki zaten sistemin kabulüyle ilgiliydi. Ancak diğer ikisinde de verilen oyların, yeni sistemi onay boyutu olduğu da ortada.
Şunu söylemek de yanlış olmaz. Hükümet sisteminde yapılan değişim, toplumun geniş kesimlerinde kalıcı bir gündem oluşturmadı. Sistemi eleştirenler açısından da böyle bir zeminin varlığından söz edilemez. Nitekim 2023 seçim sürecinde muhalefetin (6’lı Masa da diyebiliriz) “güçlendirilmiş parlamenter sistem” başlığı altındaki öneri ve tezleri de kamuoyunda karşılık bulmadı. Ancak yeni hükümet sisteminin işlemeyen ve tıkanan boyutlarının da 31 Mart sandığına yansıdığını düşünüyorum. Bir sistem tartışması olarak değil, ama yaşanan tıkanmalara dair bir şikayet bu.
"KİM YÖNETSİN" ANA SORU
Burada önemli bir soru var ve onu yazdığımız zaman tabloyu daha kolay anlayabiliyoruz. Toplumun genel seçimlerdeki temel sorusu net: “Ülkeyi kim yönetsin.” Doğal olarak bu sorunun karşılığı güçlü bir siyasi aktör arayışı. Yine bu nedenle “ülke nasıl yönetilmeli” sorusuna ve ona dair arayışlara fazlaca ilgi gösterilmiyor.
Bu süreçlerde yapılan tartışmaların ve siyasi gündemin önemli bir bölümü, liderlerin özellikleri ve bunlar üzerine kurgulanan beklentiler üzerinden şekilleniyor. Nasıl yapılır değil, kim yapar denklemi burada da kuruluyor.
"KİM YENEBİLİR" SORUSU
Mevcut iktidarı, sürekli otoriterlik ve tek adamlık........
© Habertürk
visit website