Bindiği gemiyi delmek
31 Mart yerel seçimleri, kuşkusuz Türkiye’de pek çok yeni tartışmayı beraberinde getirdi. Aynı zamanda farklı beklentiler de ortaya çıkardı. İktidar değişecek mi, seçim zamanında mı yoksa erken mi olacak? CHP'nin cumhurbaşkanı adayı kim? Bu ve benzeri başlıklar siyasetin tüm meşru zeminlerinde ele alınıyor, konuşuluyor ve tartışılıyor. Medyanın tüm mecralarında da aynı hararetle devam ediyor.
Yerel seçimlerde muhalefetin aldığı sonuçlar, ardından ortaya çıkan normalleşme/yumuşama süreçleri, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel arasındaki sürpriz görüşmeler, siyasette farklı bir iklim beklentisini hayli artırdı. Bu süreç devam ediyor mu, pek çok gelişme üzerinden bunu tartışabiliriz. Belki herkesin ittifak ettiği konu, ülkenin gerçekten de böyle bir normalleşmeye ihtiyacı olduğu.
Peki bu sadece siyasetle mi sınırlı? Elbette hayır. Çünkü gerçekten normalleşmesi isteniyorsa, farklı alanlarda da ciddi değişimlere ihtiyaç var. Neyi kastettiğimi ifade edebileceğim önemli bir örnek var gündemde.
İki gündür siyasi gündemi meşgul eden bir iddiaya dair birkaç not aktarmak istiyorum. İddia malum. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in iki hafta önce istifa etmek istediği, ancak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından ikna edilerek görevinde kaldığı. Şimşek'in istifa gerekçesinin de "zenginlere vergi affı" konusu olduğu.
PEŞ PEŞE YALANLAMALAR
Cevdet Yılmaz konuya dair gayet net bir beyanda bulundu sosyal medya adresinde. İki vurgusu önemli. Öncelikle iddia edildiğinin aksine zenginlere vergi affı diye bir gündemin olmadığı. İkincisi, “Aziz milletimiz,........
© Habertürk
visit website