Yaklaşan dalga…
ANKARA’da Üniversitelerin ağırlıklı bölümü birbirine yatay bir bantta sıralanır.
Demirlibahçe - Dikimevi mahallesindeki, Ankara Üniversitesi’nin motor güçleri Tıp Fakültesi’nden başlar, Cebeci’deki Siyasal Bilgiler, Hukuk ile devam eder.
Sonrasında mahalleye de adını veren Hacettepe’nin etkin gücü Tıp Fakültesi gelir; onu Kolej’de TED Üniversitesi izler…
Devamında da semte adını veren Gazi Üniversitesi’nin neredeyse tüm bölümleri yer alır…
Eskişehir yolu üzerinde ODTÜ, Bilkent, Hacettepe, Başkent, Çankaya sıralanır…
Bazı üniversiteler de aynı hattın alt veya üst bantlarında yer tutar…
Son günlerde hepsinin kapısında en iyi üniversitenin kendilerinin olduğunu belirten büyük afişler asılı.
Üniversitelerin özel donatılmış, içinde pasta, börekten tutun da her türlü içeceğin sunulduğu salonlarında üniversitenin öğretim üyeleri en iyisinin kendileri olduğunu anlatıyor.
O denli ki, öğrenci o üniversiteye kayıt yaptırırsa dördüncü yılın sonunda mezun olup çıktığında, kapısında makam otomobilinin bekliyor olacağı hissine kapılıyor.
Bütün bunlara neden de 2024 YKS sonuçlarına göre bir programa kayıt yaptırmaya hak kazanan adayların kayıt işlemlerinin yarın itibarıyla başlayacak olması.
Öğrenciler 4 gün sürecek kayıt döneminde puanına göre okumak istediği üniversiteyi seçecek.
SURATLARI TELEFONA YAPIŞIK ZOMBİLER…
Şimdi gelelim asıl meseleye…
Üniversiteye giren kaç genç, mezun olduğunda kendisine sunulan fırsatlardan yararlanmış olacak.
Veya soruyu Yuval Nuah Harari’nin 21. Yüzyıl İçin 21 Ders kitabındaki üslubuyla sorayım:
“Gençlerin bugün öğrendikleri, mezun olduktan 10 yıl sonra işlerine yarayacak mı?”
Haydi, bir adım daha atıp, teknolojinin gelecekteki gelişiminin hızını da göz önünde tutarak Harari’nin şu sorusuna yanıt arayalım:
“Özellikle de teknoloji insanları daha iyi anladıkça, o size hizmet edeceğine siz ona hizmet hızla eder hale gelirsiniz. Suratları akıllı telefona yapışmış şekilde sokaklarda dolaşan zombileri gördünüz mü? Sizce onlar mı teknolojiyi kontrol ediyor, yoksa teknoloji mi onları?”
“YAKLAŞAN DALGA”YI KİM YAKALAYACAK?
Buna bir de son dönem keyifle okuduğum kitaplar arasında bulunan Mustafa Süleyman’ın, Michael Bhaskar ile yazdığı “Yaklaşan Dalga (The Coming Wave)” kitabından yola çıkarak “yapay zeka ve biyoteknolojinin oluşturduğu varoluşsal........© Habertürk
visit website