Motorcu 'Vandallar'ın yükselişi
Jeff Nichols’ın yazıp yönettiği ‘Motorcular’ (The Bikeriders), Danny Lyon’ın 1967 yılında yayımlanan aynı adlı fotoğraf kitabından esinlenen bir film. Kitap, Illinois eyaletinde McCook’ta kurulan Outlaws adlı motorcular kulübünü konu alıyor. Film ise Danny Lyon’ın kitaptaki röportajlarından yola çıkarak, Vandallar adlı hayali motorcular kulübünün (Vandals MC) hikâyesini anlatıyor. Film, kitapla aynı yıllarda Chicago’da geçiyor.
Kitabı 2003 yılında okuyan ve o tarihten itibaren filmini çekmeyi düşünen Jeff Nichols, hikâyeyi anlatmaya Danny Lyon’un (Mike Faist) Kathy (Jodie Comer) ile yaptığı röportajla başlıyor. Röportajın, motorcuların testosteron saçan erilliğiyle tezat teşkil eden bir ortamda, kadınlar arasında yapılması, kuşkusuz kayda değer detay.
Seyirci olarak, kulübün dünyasına Kathy ile birlikte giriyoruz. Arkadaşını görmek üzere ‘şöyle bir uğrayıp hemen çıkacağı’ bardaki ortamdan hiç hoşlanmıyor Kathy. Erkeklerin ilgisinden, bakışlarından rahatsız oluyor. Bardakilerin çoğunun Vandallar adlı yasa dışı motor kulübünün üyesi olması hiç ilgisini çekmiyor. Barın sahibi ve kulübün kurucusu Johnny’nin (Tom Hardy) masasına gelip oturması ve ‘Merak etme burada emniyettesin’ demesini de umursamıyor. Ama tam çıkmak üzereyken Benny’yi (Austin Butler) görünce orada kalmaya karar veriyor. Benny’nin de Kathy’den etkilendiğini anlamakta gecikmiyoruz.
Yıldırım aşkıyla başlayan Benny – Kathy ilişkisi, ‘Motorcular’ın odağına aldığı temel konulardan biri... Evet, daha tanıştıkları ilk geceden, Benny’nin Kathy için gösterdiği ısrar ve inada tanık oluyoruz; ama açılış sahnesinde, Benny’nin Chicago’da yabancısı olduğu barda giriştiği kavganın, kişiliği hakkında verdiği ipuçları aynı şekilde önemli. Onu tanıdıkça bir kadını çok sevse bile özgürlüğünden, hayat tarzından vazgeçmeyeceğinden emin oluyoruz. Kathy’nin tüm bunları keşfetmesi ise epey zaman alıyor.
Nichols’ın odaklandığı ikinci konu, Johnny – Benny ilişkisi… Johnny, Marlon Brando’nun oynadığı ‘The Wild One’ (1953) filminden esinlenerek motor kulübünü kurmuş biri. Eski bir kamyoncu ve konforlu bir aile hayatı var. Eşine çocuklarına bağlı. Sahibi olduğu bar, Vandallar adlı yasa dışı kulübün merkezi işlevini görüyor ve liderliğini pekiştiriyor. Öte yandan, liderliğine, kararlarına meydan okuyanlarla, tercihe bağlı olarak bıçaklı veya yumruklu kavgaya girmekten çekinmeyen biri. Johnny sözü dinlenen bir lider. Kulüptekiler ne derse yapıyor, ona saygı duyuyorlar. Otorite sorunu yok. Ama içten içe kendini kulübün liderliğine uygun görmediğini fark etmemiz gecikmiyor. Liderliği devralması için ısrar ettiği Benny’ye olan hayranlığını hissetmemek mümkün değil. Benny’nin bağımsızlığı, isyankarlığı, gözü karalığı ve otorite tanımazlığının kendisinde olmadığını düşünüyor belli ki. Sonuçta bir iş insanı ve aile babası… Benny ise kulüpteki tüm üyelerin hayran olduğu, maskülen motorcu ruhunu ve imajını tam anlamıyla yansıtan biri. Johnny, kulüpteki birçok üyenin Benny gibi olmak istediğini, onun her söylediğini yapmaya hazır olduğunu........
© Habertürk
visit website