Filmlerden gelecek falı bakmak!
1989 yılı uzansam dokunacakmışım kadar yakın bana... Ama bir yanıyla da sonsuza kadar peşinde koşsam yakalayamayacağım kadar uzak! Geçenlerde bir grup 50 yaş üstü arkadaş oturmuş bir daha hiç yaşayamayacağımız günler için ağıtlar yakıyorduk. 1980’lerde nerede olduğumuzun bir önemi yoktu, ‘yerlere değil o zamanlaraydı’ özlemimiz. Bizim için geleceğin birkaç ışık yılı uzakta olduğu o günlerden bugünlere bakmak bir bilim-kurgu filmi düşlemek gibiydi. 1985 yılında ben 2024’te ‘Kara Şimşek’in namı diğer K.I.T.T.’in gerçek olacağını biliyordum mesela. 2005 sonrası doğan birçok genç “K.I.T.T. ne ya?” diyecektir ama 40 ve üstü arkadaşlar anladı beni. Neyse, gruptakilerden 40 yıllık arkadaşım ‘Geleceğe Dönüş’ (Back to The Future) filmine gittiğimiz günü anlatmaya başladı. Bakırköy’de Sinema 74’te mi yoksa İncirli Sineması’nda mı izlemişiz hatırlamıyor ama çıkışta eve kadar yürüdüğümüzü unutmamış, her bir adım aklında. (Dedim ya yerlerin önemi yok zamanların peşindeyiz.)
Bir başka arkadaşımız Geleceğe Dönüş’ün kahramanı Marty McFly’ın serinin 1989 tarihli ikinci filminde gittiği ‘geleceğin’ 2015 yılı olduğunu hatırlattı: “Nerede ulan uçan kaykaylar!”
Ah ne havalı şeydi o uçan kaykaylar, kendi kendine bağlanan spor ayakkabılar, hepimizin “Keşke Marty olsak” dediği günler... Marty kadar hızlı olmasa da biz de 2015’e geldik. O günlerin 'geleceği bugünün 'geçmişi' oldu çoktan ama işte ne Jaws 19 var ne de geçmişle gelecek arasından tam gaz gezinen DeLorean! Sinemanın bizi olacağına inandırdığı bir gelecekten döndük, 2015’in içinden ellerimiz ceplerimizde yavaş yavaş yürüyerek geçtik!
SANAT MI BİLİMİ TAKİLİT EDİYOR BİLİM Mİ SANATI?
Yavuz bir grafik yolladı geçenlerde. Fütüristtik Filmlerin Zaman Çizelgesi’ başlıklı grafikte Clockwork Ornage’tan Dune’a kadar birçok bilim-kurgu filminin gelecekte hangi tarihte geçtiği gösteriliyordu. Bizde ‘Ölüm Pateni’ adıyla gösterilen 1975 tarihli ‘Rollerball’ 2018’de geçiyormuş meğerse! Ama işte ne ülkelerin yerlerini dev şirketler aldı (!) ne de insanların hayatta kalmak için birbirlerini öldürdüğü paten sporu diye bir spor var(!)
Sanatla bilim arasında tuhaf bir dostluk ilişkisi sürüp gidiyor yüzyıllardır. Hangisi hangisini daha çok etkiliyor bilemiyorum. Önce sanatçılar hayal ediyor bilim insanları bu hayalleri gerçeğe mi dönüştürüyor yoksa önce bilim insanları bir şey yaratıyor sanatçılar alıp bu teknolojiyi eserlerinde mi kullanıyor? Emin........
© Habertürk
visit website