Daha fazla türbülans yaşayacağız!
Teknolojinin ulaştığı seviye ve havacılık sektörüne yansımaları türbülansların önüne neden geçemiyor? Son hafta yaşanan türbülanslarda bir yolcu hayatını kaybetti, ağır yaralananlar oldu. Uçakların türbülanslara muhatap olmaması için mevcut teknolojilerin de yeterli olmadığı gördük. Fakat uzmanlar iklim değişikliği sebebiyle önümüzdeki günler, aylar ve yıllarda daha fazla türbülanslar yaşayacağımızı vurguluyorlar.
Hafta içi Londra’dan kalkan Singapur Havayolları Boeing 777-300ER tipi uçağı, şiddetli türbülans nedeniyle Bangkok’a acil iniş yaptı. Yaşanan olayda bir yolcu hayatını kaybetti, 30’dan fazlası yaralandı. Geçen ay da Melbourne'dan Tokyo Narita Havalimanı’na sefer gerçekleştiren Japan Airlines’ın uçağı türbülansa girince 4 kabin memuru yaralandı, birinin kaval kemiği kırıldı. Mart ayında United Airlines’a ait Boeing 787-10 Dreamliner uçağının şiddetli türbülansa girmesi sonucu 22 yolcu yaralandı. Medyaya yansımayan küçük türbülans hadiseleri de söz konusu.
Önceki gün ise Türk Hava Yolları uçağı da İstanbul-İzmir seferini esnasında türbülans yaşadı. Netice itibariyle uzmanların işaret ettiği üzere küresel ısınmanın bir neticesi olarak karşımıza çıkan iklim değişikliği nedeniyle daha fazla türbülans yaşayacağız. İngiltere Reading Üniversitesi’nin araştırmasına göre 1979-2020 yılları arasında yoğun trafiğin yaşandığı Kuzey Atlantik rotasındaki şiddetli türbülanslar yüzde 55 artmış. Nedeni yüksek irtifada karbon salınımı kaynaklı sıcak havanın rüzgâr hızında neden olduğu değişimler.
Uydularla tespiti zor, radarlar hepsini göremiyor
Uçakların uçmasına yardımcı olan hava akımındaki düzensizlikler, ani sıcak/ soğuk hava farklılıkları uçaklarda türbülansa sebep oluyor. Jet akımları, fırtınalar ve soğuk/sıcak hava cepheleri gibi rüzgar hızı ile yönündeki değişikliklerin neden olduğu dengesiz hava hareketine türbülans deniyor. Şiddetleri ise değişiklik gösterebiliyor. Uydular türbülansları tespit edemiyor, ancak jet akımının şeklini ve yapısını görüp analiz etmeye imkân tanıyor. Radarlar da fırtına kaynaklı türbülansları fark edebiliyor, ancak açık hava türbülansları neredeyse görünmez oluyorlar ve tespit edilmesi de çok güç oluyor.
En risklisi açık hava türbülansları
Beklenmedik anda yaşanan açık hava türbülansları sırasında yolcu kemerlerinin de bağlı olmama ihtimali daha yüksek oluyor. Bu da yaralanma riskini artırıyor. Bu sebeple seyahat esnasında kemerlerin bağlı olması gerekiyor. Uçuş öncesi kabin personelinin anlatıp, gösterdiği veya tanıtım videolarında izah edildiği şekilde bağlanıp, her yolcunun da beline göre ayarlanması şart. Kemerlerin bağlı olmasının yolcuların uçuş güvenliği için ne kadar önemli olduğunu son bir haftada yaşanan olaylar ortaya koydu. Bu sebeple kabin personelinin uyarılarına gerek kalmadan koltuğunuza oturduğunuz an kemerinizi kendi emniyetiniz için belinize göre ayarlayıp, bağlı tutun.
Türbülanslar sektöre ciddi zara veriyor
Türbülanslar havayolu şirketlerine maddi sonuçlar da doğuruyor. Sadece ABD’de havacılık sektörü türbülansın uçaklarda neden olduğu yıpranma ve aşınmalara yılda ortalama 150 ila 500 milyon dolar harcıyor. Ayrıca türbülanstan kaçmak için uçaklar bazen güzergah değiştiriyor ve daha çok yakıt harcayabiliyor.
Türbülansların zamanı var mı?
Güneş doğduktan bir saat sonra yeryüzü ısınmaya başlar. Isınan havada yukarı yükselir. Artan ısı ve su buharlaşmasıyla oluşan bulutlar öğleden sonra daha fazla türbülansa sebep olan dikey doğrultuda yukarı ve aşağı hareketler yaparlar. Dolayısıyla öğleden sonraları türbülans yaşama oranları artıyor. Fakat kesin bir kuralı da yok. Hava........
© Habertürk
visit website