Köprü adını taşıyan bir film seyretmiştim. Filmin konusu kısaca şöyleydi: “Fırat Nehri’nin azgın suları Ahmet’in annesini almıştı. Ahmet hem annesinin acısını unutmak hem de üzerine kuracağı köprü ile Fırat’tan "intikam" almak istemekte idi. Ancak en başta yakınları ona karşı çıktılar. Çünkü ‘salcılık’ onların tek geçim kaynağı idi. Köprü yapılırsa bu meslek yok olacaktı.”

Tıpkı bu filmde olduğu gibi, her yenilik mevcutla ve eskiyle savaşmak zorundadır. Savaşlarda mutlaka bir taraf galip gelir; fakat yeni ile eskinin, yenilik ile mevcudun bu bitmeyen ve biteviye tekrarlanan savaşında zafer hep “yenilik ordusunun” olur. Her zaferin ardından eski birkaç meslek ölür, bu mesleklerin mensupları da mahrumiyet yaşar.

TEKNOLOJİ VE YENİLİKLERİN GÖLGESİ

Teknoloji ve yenilikler hayatımıza büyük kolaylıklar getirirken, aynı zamanda bazı kişi, kurum, araç, makine ve meslekleri de işlevsiz hale getirir. Tarihe kısa bir bakış bile bunu açıkça gösterir: Kervanlar ve kervancılar, kamyonların, tırların, trenlerin sahneye çıkmasıyla tarihe karıştı. Geriye yalnızca bazı kervansaraylar hatıra olarak kaldı. Matbaa hattatları, fabrikalar el tezgâhlarını, buharlı gemiler kürekçileri ve sandalları, radyo ve teypler pikapları, kasetler plakları........

© Habername