Bir pazar yazısı daha...
Herkes değişik şeylerle uğraşırken ben size önem verdiğim başka bir konudan bahsetmek istiyorum. Size bir kez daha öyle oldu böyle oldu demenin talihsizliğini yaşamak ve yaşatmak benim için çok talihsiz(!) bir şey olur. Onun için bende oturup bir "pazar yazısı" yazayım dedim!
Türkler tarihin gördüğü en büyük millettir. Hatta Türk'ü çıkarsanız tarihte konuşulacak bir şey kalmaz düşüncesine harfiyen katılırım.
Ben de size bugün Kangal, Karabaş, Malaklı gibi Türklerin yetiştirip büyüttüğü ve Akbaş adını verdiğimiz Türk çoban köpeğinden bahsedeceğim.
Biz Türkler yönümüzü Batı'ya döndüğümüzden beri Ata yurdumuz Asya'dan birçok şeyi de beraberimizde Batı'ya yani bizlerde Anadolu'ya taşımış durumdayız. Akbaşlar da bunlardan biridir.
"Türk Çoban Köpeği" tanımındaki çoban sözcüğü günümüzde evcil hayvan sürülerinin bakım, beslenme, koruma sorumlusu için meslek adı olarak kullanılsa da çoban deyiminin Türkçe'nin kökenindeki asıl anlamı; Akbaş ırkının karakter özelliklerinin tam tarifidir.
Yeryüzünde akkurtun evrimi olan, step kökenli Akbaş kadar sert ve olumsuz tabiat koşullarına, açlığa ve susuzluğa dayanıklı, fiziksel gücü ve zekâ düzeyi yüksek, yaşamı, sahibi ve içinde yaşadığı millet ile bu kadar özdeşleşmiş bir köpek ırkına Kangallarla birlikte başka hiç bir yerde rastlanmıyor.
Akbaşlar; kendini besleyen sahibinin obasını, sürüsünü, ailesini, canlı ve cansız malını vahşi hayvanlara ve kötü........
© Habererk
visit website