Hani dindar insanlar ‘vergiden muaf’tı!..
Bu topraklarda son iki asırda “verginin sorun olmadığı” tek dönem, Sultan II. Abdülhamid devridir.
Osmanlı’yı “dünyanın en hür ülkesi” olarak tarif eden Rumen yazar Panait İstrati,
“Akdeniz” isimli romanında o dönemi şöyle tasvir eder:
“Abdülhamid’in Osmanlısı’ndan daha serbest bir ülke bilmiyorum… Hayat ucuz, vergi yok denecek kadar az…”
33 yıllık saltanatı boyunca kimseyi vergilerle ezmeyen, buna rağmen hem dış borç ödeyerek hem de inanılmaz yatırımlar yapan Abdülhamid Han’ı alçak bir darbe ile “hâl” eden ittihatçılar, onu tahttan indirerek sadece Osmanlı’ya zarar vermediler.
Onların kifayetsizliğinden dolayı halk ekonomik olarak da büyük bir yıkım yaşadı.
İttihatçıların bozduğu maliye politikası, Cumhuriyet Türkiye’sinde de sürdü.
Özellikle CHP tek parti diktasında “vergi” adeta bir “zulüm aracı” haline geldi.
Dâhil olmadığımız halde ülkemizi derinden etkileyen 2. Dünya Savaşı’nın Türkiye ekonomisine yönelik olumsuz etkisini azaltmak amacıyla 26 Ocak 1940’ta “Milli Koruma Kanunu”nu çıkaran CHP’nin ‘Milli Şefi’ İsmet İnönü, sosyal yaşamla ilgili sıkıyönetim ilan ederek, “yoksulluğun” ötesinde tam bir “sefalet dönemi” başlattı.
“Varlık Vergisi” adı altında yapılan düzenlemeyle, arazisi 40 dönümden az olan çiftçilerin “öküz”lerine el konulup, tarım ürünleri ellerinden alınırken, özellikle Trakya köylerinde “açlıktan ölenler” oldu.
Devlete verecek bir şeyleri olmayan binlerce yoksul vatandaş ise tahakkuk eden vergilerini madenlerde, devlete ait işlerde çalışarak, bedenleriyle ödemek zorunda bırakıldı.
CHP tek parti diktasının ardından; Demokrat Parti iktidarında, 1960 darbesinden sonra, 12 Eylül'de, ANAP hükümetinde de vatandaşları memnun etmeyen bazı vergi kanunları........
© Haber7
