menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İstismar ve Şiddetin Önlenmesinde Bilim, Medya, İletişim ve Toplum

4 0
19.04.2024

İstismar ve şiddet olayları bizleri hayretler içinde bırakan bir çeşitlilikle Türkiye'nin önemli gündem maddelerinden biri olmayı sürdürecek gibi görünüyor. Bu yapısal sorunun dehşetli görünümüyle hemen her gün değişik medya ortamlarında karşılaşmakta, değişik formlarda ortaya çıkan olayları, derin üzüntüyle hatta acıyla karşılamaktayız. Başta Adalet ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlıkları olmak üzere yetkililerin çözüm arayışlarını ve/veya çabalarını da bu nedenle büyük bir titizlikle değerlendirme eğilimindeyiz. Ancak konunun hassasiyeti, onu tüm bağıntılı noktalarıyla daha kapsamlı ve yapısal bir şekilde ele almayı zorunlu kılıyor.

İstismar ve şiddetin çeşitli nedenlerle ortaya çıkan en temel toplumsal sorunlardan biri olduğunda şüphe yok. Bu tür sorunlar; temelde eğitim, aile, medya, ekonomik şartlar, dogmatik inançlar ve diğer kültürel ve sosyal problemlerin bir sonucu olarak ortaya çıkmakta. Gerek fiziksel, gerek yaygın kullanılan iletişim araçlarıyla teknolojik ve gerekse de çeşitli davranış biçimleriyle psikolojik yönelimli bir sorun olarak somutlaşmaktalar. İstismar ve şiddetin önlenememesinin birçok nedeni var. Bu durum bazen istismar ve şiddetin gerek bizzat ona maruz kalanlar gerekse de bunlara şahit olan toplum kesimleri tarafından normalleştirilmesi, içselleştirilmesi ve doğallaştırılması olarak; bazen de değişmekte olan toplum yapısının yeterince analiz edilememesinin çözüm arayışlarını zayıflatması olarak belirginleşiyor. Biz ne dersek diyelim medyaya olan yansımaları, bu vahim tablonun daha ciddiyetle ele alınmasını gerektiriyor.

Sağlıklı bir toplum yapısının önündeki en temel sorunlardan biri olarak karşımıza çıkan bu tablo, hiç şüphesiz öncelikle kamu kurumlarına önemli sorumluluklar yüklüyor. Kamu kurumlarının konuyla ilgili sorumluluklarını gereği gibi yerine getirebilmeleri de birçok faktör yanında bilimsel bilgi, etkin iletişim ve toplumsal desteğe gereksinim duyuyor.

İstismar ve Şiddetin Önlenmesinde Bilim ve Eğitim

İstismar ve şiddetin önlenmesinin, öncelikle hem bilimsel bilgiye hem de bu bilginin politikalara ve eğitimlere yansıtılmasına ihtiyacı var. Soruna ilişkin bilimsel ve yönetimsel bilgi toplayarak program ve uygulamaların geliştirilmesine katkı sağlayan girişimler, son derece sınırlı. Bu nedenle öncelik, sağlıklı verilere erişim olanaklarını yeniden gözden geçirmeye verilmeli. Örneğin Yükseköğretim Kurulu, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın ortak protokolüyle kişilik haklarını korumak kaydıyla suç ve suçluya ilişkin birikmiş verilere, araştırma üniversitelerinin ve ilgili bilim insanlarının erişimi kolaylaştırılmalı ve konuyla ilgili araştırma motivasyonları........

© Haber7


Get it on Google Play