Kabe'deyim Rahman'ın misafiriyim
Kabe'deyim, kalbimin etrafında dönmekteyim
MEKKE
Kabe’deyim. Beytullah'ta... Allah’ın evinde.
Kalbimin etrafında dönmekteyim.
Kabe'deyim.
Dönüp duruyorum insan selinde..!
Kabe’deyim...
Kabe’deyiz...
Binbir türlü suret, binbir insan...
Hepsi. Hep birlikte. Yürüyor kalbinin etrafında.
Cemal de var celal de.
Bir genç şehadet parmağı ile Kabe'yi işaretlemiş... "Allahu ekber Allahu ekber!"
Dönüyor dönenlerle.
Yaşı hayli ilerlemiş bir beyefendi, eşinin kolunda yürürken inliyor "Allah" derken, "Yaa Reb" derken; gözleri iki çeşme.
Kabe’deyim.
İnsan seline kapılmış, vurgun yemiş haldeyim..
Yürüyorum, binbir suretle.
Kabe'nin duvarlarına yapışmış insanları, dokunan elleri ğörüyorum, iniltiler arüsında.
Dönüyorum, dönüyorum, dönüyorum.
Önümde bir grup. Kadınları araya almış erkekler, sanki tek bir insan gibi hareket ediyor... Bir genç gruba rehberlik ediyor.
“Ya Allah... Ya Rahim..!”
Bir grup, ama sanki tek bir insan. Yürüyor, hep birlikte.
"Süphanallah; velhamdülillah; ve la ilahe illallah..!"
Kabe'deyim.
Dönüyorum kalbimin etrafında. Dönüyoruz Kabe'nin etrafında.
İşte Hacerül Esved. Avuçlarımızla selamlıyoruz "Bismillah Allahu ekber..!"
İşte Mültezem. Efendimiz'in göğüsünü dayadığı duvar.
İşte Kabe'nin "açılsa da girsem" dediğimiz kapısı.
İşte Hazreti Peygamber'e namazı öğreten Cibril'in makamı.
İşte efendimizin dedesi Abdulmüttalip'in gölgeliği Hazreti........
© Haber7
visit website