menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

15 Temmuz İhaneti

12 7
14.07.2024

Yarın 15 Temmuz.

İhanetin sekizinci yılı.

Türkiye ve milletimiz sekiz yıl önce o gün eşi ve benzeri görülmemiş bir ihanete uğradı.

Yaklaşık yarım asır, dış kaynaklı istihbarat örgütünün emri ile özellikle asker, eğitim, yargı ve emniyet içinde sinsice yuvalanan hainler Türkiye’yi acımasızca bombaladılar.

Fakat unutmayalım ki; tarihi yazanlar kalemlerine hile karıştırabilirler ama tarihi yapanların kalemlerinin boyası kanlarından olduğu için, tarih yapanların, asla hilesine hurdasına rastlanmamıştır.

Miladi ikibin onaltı yılının on beş Temmuzunda Türkiye'de, bir tek gecede, binlerce ciltlik kitaba sığmayacak çapta, bir tarih yapılmıştır.

Bu tarihi milletimiz yapmıştır.

Sıcak ve nemli bir on beş Temmuz akşamı, yavaş yavaş kendisini on altı Temmuz gecesinin karanlıklarının kollarına bırakırken, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere bütün Türkiye, büyük bir ihanete sahne oldu.

Şairin " Bu şehr-İstanbul ki bî misl-ü bahâdır/ Bir sengine yekpâre Acem mülkü fedâdır ..." dediği İstanbul'un surları, Dolmabahçe Sarayı ve Sultan Abdülhamid'in eşi ve çocukları ile birlikte kendisinden koparılarak Selanik'e sürüldüğü Yıldız Sarayı, tepelerden bakarak bir büyük ihanete daha şahitlik yapacaklardı.

Beylerbeyi Sarayı ise daha hüzünlüydü.

Büyük Sultan'ın gözlerini kapatıp hayata veda ederken, koca Osmanlının paramparça edildiğini gördüğü ve kahrolduğu bu saray yeni bir parçalanmaya daha tanık olacaktı.

Sultan Abdülhamit'in ruhu, Beylerbeyi'nin hemen yanındaki Boğaz Köprüsünün üstünde yol kesen tankların ihaneti karşısında titreyecek ve çırpınacaktı.

Çünkü düşmanı tanıyordu.

Düşman hangi kılıkla gelirse gelsin, hangi şer odağının taktiğini kullanırsa kullansın, her zaman aynı amacı taşıyordu;

bölmek, daha küçük parçalara ayırmak ve sömürüsünü devam ettirmek.

Düşman, koca Osmanlı'yı ve ümmeti onlarca parçaya ayırmış her bir parçası üzerinde bir asırdır hâkimiyetini sürdürüyordu ama bu yetmiyordu düşmana, daha ufak ve kolay yutulabilir, elverişli lokmalar haline getirmek istiyordu.

Bu defa olabildiğince sinsi, daha planlı ve ustaca gelmişlerdi.

Başta askeriye olmak üzere, yıllar içinde........

© Haber7


Get it on Google Play