Dostoyevski’nin gözünden Yahudiler: Bir Yazarın Günlüğü
Dostoyevski’nin, Bir Yazarın Günlüğü adlı eseri 1873-1881 yılları arasında kaleme aldığı denemelerinden oluşur. Bugün hâlâ güncelliğini koruyan bu denemelerde Dostoyevski, o dönemin Rusya’sı ile ilgili sosyal, siyasi ve dini fikirlerini paylaşır. Bunun yanında Batılılaşma özentisi, kadın hakları sorunu, anadil meselesi, adalet sistemi, Katolik kilisesi eleştirisi, halkıyla bağını koparan aydınlar, kültürel yozlaşma, Slav halkının yüceltilmesi gibi konulardaki düşüncelerini de dile getirir. Cenazesinde yüz binlerce Rus’un hazır bulunması ve cenazesinin âdetâ milli bir gövde gösterisine dönüşmüş olması, öne sürdüğü düşüncelerin Rus halkı tarafından kabul gördüğünün emâresi olarak kabul edilir.
Dostoyevski’nin bugüne değin pek dikkat çekmeyen veya çekilmek istenmeyen yönlerinden birisi de onun katıksız bir Yahudi karşıtı olduğu gerçeği. Karamazov Kardeşler ve Ecinniler adlı romanlarında Jid (çıfıt) şeklinde kavramsallaştırarak aşağıladığı Yahudiler ile ilgili en geniş ve samimi görüşleri Bir Yazarın Günlüğü eserinde yer alan “Yahudi Sorunu” bölümünde yer alır.
Dostoyevski, Yahudiler hakkında oldukça endişe verici ve bir hayli ürkütücü bir kehâneti daha o günlerden haber verir. Günümüze ışık tutan ve bir bir gerçekleşen bu kehânet veya öngörüler, Yahudilerin dünyayı ele geçirme hırslarının ekonomik boyutlarıyla alakalı:
Yahudiler, dünya hakimiyetine can atarlar. Bu nedenle bütünleşmiş varlıklarını korumak durumundadırlar. Eğer Yahudilere, Ruslarla aynı yasal haklar verilip ve kendi devlet içinde devletlerini korumalarına izin verilerse, Ruslardan çok daha fazla imtiyazlı hale geleceklerdir. Bu durumun sonuçları Avrupa’da şimdiden çok açıktır. Avrupa'nın her yerinde Yahudiler’in borsalardaki egemenlikleri, sermayeyi kontrol etmeleri, kredinin efendileri olmaları boşuna değildir.
Yahudilerin uluslararası politikayı avuçlarına alacaklarından çok emindir; ama Yahudiler bunu elde ederken insani değerleri, hakikat duygusunu, Hristiyan Avrupa’nın onurunu yerle bir edip bunlara diz çöktürecektir; çünkü Dostoyevski’ye göre bu toplumun damarlarında çok acımasız bir sömürme isteği akmaktadır:
Tekrar ediyorum, onlar uluslararası politikanın efendileridir. Yaklaşan şey, Yahudi ideallerin kesin zaferidir. Bütün bunlardan önce; insani hassasiyetlerin, hakikate susamışlığın, Hıristiyan duyguların ve Avrupa’nın ulusal ve toplumsal onurunun diz çöktürülmesi söz konusu olacaktır. Gelecekte olacaklardan Yahudilerin kendileri de haberdardır.
Günlüklerin yazıldığı 1870’li yıllarda Rusya’da 80 milyon Rus’a karşılık 3 milyon Yahudi yaşamaktadır. Yazar, Yahudilerin ellerine güç geçtiği takdirde insanlara revâ görecekleri zulümleri mevcut sayısal duruma tersten bakarak şu şekilde ifâde eder:
Eğer sadece 3 milyon Rus ve 80 milyon Yahudi olsaydı ne olurdu? Ruslara nasıl davranır ve efendilik ederlerdi? Yahudiler, Ruslara hangi hakları verirlerdi? Onları köleleştirmezler miydi? Daha da kötüsü hepsinin birden derilerini yüzmezler miydi? Son kişiye kadar hepsini kesmezler miydi, tamamen........© Haber Vakti
visit website