Suriye'nin güneyinde yaşanan gelişmelerden sonra SDG/PYD dağılıyor mu?

Suriye’nin güneyinde, İsrail destekli ayrılıkçı Dürzi gruplarla bölgedeki Sünni Arap aşiretler arasında patlak veren çatışmalar, kısa sürede yalnızca bir iç güvenlik sorunu olmaktan çıkarak bölgesel bir krizin eşiğine geldi. Suriye ordusunun çatışmaları durdurmak amacıyla bölgeye müdahale etmesiyle, Dürzi ayrılıkçı gruplarla Şam yönetimi arasında doğrudan bir savaşa dönüşen bu süreçte, İsrail’in Şam’daki kamu binalarını ve Suveyda çevresindeki ordu birliklerini hedef alan hava saldırıları tansiyonu daha da yükseltti.

Türkiye, ABD ve bazı Arap ülkelerinin devreye girmesiyle başlayan dolaylı müzakereler sonucu, Suriye ordusunun Suveyda’dan çekilmesi karşılığında İsrail’in saldırılarını durdurması kararlaştırıldı. Böylece bölgesel bir savaşın önüne geçilmiş oldu. Ancak Suriye ordusunun çekilmesinin ardından, İsrail destekli yasadışı Dürzi milislerin Sünni Arap ve Bedevî aşiretlere yönelik katliamları (üstelik bu vahşetlerini pervasızca sosyal medyada paylaşmaları) bölgede yeni bir savaş ateşini körükledi.

Sünni Araplara yönelik katliamlar karşısında ülke genelinde aşiretler harekete geçti. Akrabalarını savunmak ve bu zulme son vermek için adeta seferber oldular. Bu gelişmeler, Suveyda özelinden çıkarak, Suriye’nin tamamında aşiret-devlet ilişkilerinin yeniden inşa edildiği bir sürecin başlangıcını işaret etti.

Özellikle son günlerde yaşanan gelişmeler, Suriye’de sadece iç güvenlik değil; siyasal meşruiyet, sosyolojik aidiyet ve jeopolitik denge açısından da bir kırılma yaşandığını ortaya koydu. Suveyda’daki Dürzi kalkışmasının kısa sürede bastırılması, Arap aşiretlerinin devlet eksenine yeniden konumlanmaları ve olası bir savaşta PKK/YPG’ye karşı Şam yönetimine açık destek vereceklerinin anlaşılması, ABD destekli SDG/PKK projesinin geleceğini ciddi biçimde sorgulanır hale getirdi.

PKK/YPG'nin Demografik gerçeği

SDG (Demokratik Suriye Güçleri) adıyla bilinen yapının omurgasını oluşturan YPG, PKK’nın Suriye uzantısıdır. Ancak bu yapının savaşçı kadrosunun en az P ila `’ı Arap aşiretlerinden devşirilmiştir. Özellikle Rakka, Deyrizor, Münbiç ve Tel Abyad gibi kentlerde Kürt nüfus yok denecek kadar azdır. Suriye'deki Kürt nüfus, esasen sadece Aynel Arab (Kobani), Haseke ve Kamışlı üçgeninde yoğundur.

Bu tablo, SDG’nin etnik anlamda kırılgan bir yapı olduğunu ve Şam’ın sosyolojik üstünlüğe sahip olduğunu net biçimde göstermektedir. Devlet, tarih boyunca Arap aşiretleriyle güçlü ilişkiler kurmuş, zaman zaman onları bünyesine entegre etmiştir. Bugün de aynı strateji, sabırla ve akılcı biçimde işletilmektedir.

Sünni Araplar ve yeni devlet algısı

Devrik Baas rejimi döneminde büyük ölçüde dışlanan Sünnî Araplar, devrim sonrasında yeniden devlet mekanizmasında görünür ve etkili bir pozisyona yükselmeye başladı. Ahmed Şara’nın İdlib günlerinden itibaren özellikle Arap aşiretlerle kurduğu stratejik ittifaklar, Suriye Arap Cumhuriyeti isminin bilinçli şekilde öne........

© Haber Vakti