Duaya sarıl…
Düşün! Büyük bir fırtınanın ortasındasın. Gecenin, okyanusun ve balığın karnının karanlığındasın. Yunus (A.S.) gibi 3 karanlığın da tam ortasındasın… Tam bir imkânsızlık imtihanındasın. Hiçbir teknolojinin seni çıkaramayacağı bir derinlikte, belki de hiçbir kulun başına gelemeyecek bir imtihandasın…
Kim kurtarabilir seni? Sesini kim duyabilir? Kime yalvaracaksın?
Hangi uydu yerini tespit edecek? Hangi sonar cihazı seni bulacak? Hangi telefon sinyali yardımına koşacak?
Ellerini açıp da, “Lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî küntü minezzâlimîn” dediğinde seni tüm fırtınalardan kurtarıp, balığın karnından bile sağ selamet karaya çıkaracak Rabbin var senin! Aç ellerini, derdini Rabbine söyle…
Duaya sarıl!
Okyanusun ortasındaki bir fırtına gibi, ekonomik, ailevi ve ruhsal sıkıntılar seni kuşattığında, tıpkı bir balığın karnındaymış gibi dünyevi dertlerin karanlığına gömüldüğünde, huzursuz evlerin, bereketsiz iş yerlerinin duvarları arasına sıkıştığında, laf anlamayan eşlerin, söz dinlemeyen evlatların eline düştüğünde, ödenememiş çeklerin, senetlerin, borçların uçurumuna yuvarlandığında aç ellerini, derdini Rabbine söyle…
Duaya sarıl!
Düşün! Malın........
© Haber Vakti
visit website