menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Dikkat dikkat

6 0
02.01.2024

Hz. Osman’ın (ra) şehadeti ile başlayan dönem hepimizin bildiği gibi birçok siyasi karışıklığın kapısını aralamıştır. Devamında İslam dünyasında bugüne kadar devam eden siyasi fikir ayrılıklarının tohumları atılmıştır. Hıristiyanlığı tahrip eden Yahudi Pavlus’un yaptığının aynısı Yemen Yahudisi Abdullah ibni Sebe tarafından İslam dünyasında gerçekleştirilmiştir.

Fakat İslam dünyasındaki karışıklıklar tamamen siyasi ayrışmalarla başlarken, Hıristiyanlığı tahrip eden ve Bizans’a muhbirlik yapan Pavlus (asıl adı Saul), tahribatı sadece dini alanda yapılmıştır. Din tahrip edilince de geri kalan her şey tahrip oldu. Hz İsa’nın (as) dini, rivayetlere göre en son Selman-ı Ferisi (ra) ile sona ermiştir.

Lakin bu iki tarihi fitne dönemlerinde temel bir fark vardır. Pavlus’un tahribatına karşı Pavlus’tan sonra gelen bir müceddide, bir tazeleyiciye rastlamıyoruz. Pavlus’un tahribatına karşı koymaya çalışan gayretli insanlar sadece havarilerle sınırlı kalmıştır ve ortaya koyduğu fikirlerin putperestlere daha cazip gelmesi sebebiyle, Yahudi dini içinden gelen tevhidçi grup çok yayılamamıştır. Yahudilerin de yaptıkları şeytanlıkların neticesinde gittikçe azalan bu tevhidçi grubun (Ebionitler) sayıları gittikçe azaldı ve Selman-ı Ferisi ile sona erdi.

İslam dünyasında da yine Yahudi eliyle başlatılan ve siyasi fikir ayrılıklarından istifade ederek ayrılıkları körükleyen bu fitneye karşı, bu karışıklıklara aldanmayarak başta Al-i Beyt olmak üzere hamiyetli insanların dinin aslını muhafaza etmek suretiyle, siyasi hadiselere rağmen, insanların imanını, İslamiyet’in esasatını muhafaza ettiklerini görüyoruz. İslam dünyasında en çok eserler fitne dönemlerinde ortaya konulmuştur.

İnsanın olduğu her yerde mutlaka problem olmuş ve olacaktır. Ancak tehlikenin asıl kaynağının ve nasıl bertaraf edileceğinin farkında olan o az grubun içinden bazılarının Kur’an’ın muhafazasına, bazılarının hadisin muhafazasına, bazılarının siyerin, bazılarının fıkhın muhafazasına çalıştıklarını biliyoruz. Öylesine gayretli insanların –sebepler dairesinde- o müthiş gayretlerinin neticesinde İslam muhafaza olduğu gibi, sonraki dönemlerde de çok kaliteli........

© Haber Vakti


Get it on Google Play