menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Size bir hikayem var arkadaşlar!

406 25
02.09.2024

Bakmayın Ankara’nın durumdan rahatsız göründüğüne ya da batılıların, bu durum her iki tarafında işine yarıyor. Ankara’nın AB’ye adaylık süreci, göçmen sorunu, İnsan hakları ve demokrasi; PKK, PYD, FETÖ; Yargı, KKTC konusu, Suriye ve mülteci konusu hepsi aslında bu oyunda tarafların elindeki pazarlık konuları. Taraflar birbirlerini çok iyi biliyorlar. Evet “Onlar, Türkiye’yi istiyorlar, Türkiye’de sizi/bizi değil”. Onun için bizi Sağ-sol, Alevi-Sünni, Türk-Kürd, Şeriatçı-Laik tartışmaları ile oyalayarak ellerinde tutmak, bu arada da tarihi misyonumuz yanında ucuz asker, ucuz içi, göçmen bariyeri, savaş paratoneri, sıçrama tahtası olarak da kullanmak istiyorlar. Size mantıksız gibi gelen şeylerin aslında bir mantığı var. Ama biz bu gerçekleri, bilmek, anlamak, görmek istemiyoruz. Hem de bir asırdır.

Biz batıdan ayrılamayız. Her darbenin arkasında onlar var, darbelere karşıyız ama biz celladına aşık bir ülkenin halkıyız. Onlar FETÖ’yü örgütler, onlar PKK’yı eğitir, donatır, ama biz onlardan vazgeçemeyiz. Bakın, bugün size bir asrı aşan bir karşılıksız bir aşkın hikayesini anlatacağım. Biz rakıyı içinde onlarla kardeş olduğumuzu anlıyoruz da, biz içmeden de sarhoşuz, içmeyenimiz de sarhoş galiba.. Sanırım siyaset de sarhoş ediyor, aklımızı başımızdan alıyor bizim. Okul mu, Media mı, siyaset mi efsunladı bu halkı, ya da ipnoz etti bilmiyorum.

Lozan’ın imzalanması 24 Temmuz 1923’te 101 yıl önce imzalamışız. Lozan’ın havası bizi çarpmış olmalı. Erzurum, Sivas Kongresi’nden çıkan karar Hilafet ve saltanatın kurtarılması içindi, 1. Meclis Meclis-i Mebusanın devamı idi. 1. Meclisin açılışında kapıda daha sonra “irtica bayrağı” diye nitelenen üzerinde kelime-i tevhid yazan Hilafet sancağı da asılı idi. Meclisin kürsüsünün arkasında bir ayet asılı idi, üzerinde “Ve emruhum şura beynehüm” yazan. Mustafa Kemal, “Heyet-i Temsiliye adına” Vahdeddin’e “Halife ve Hakan efendimiz” diye mektuplar yazıyordu. (Bakınız; Cumhuriyete giden yol, A. Dilipak, Kayıt Yayınları).. 1 Meclisin açılışı Hacıbayram’da yapılan dinî bir törenle yapılmıştı, hatimler ve dualarla yapılan açılışta, Kuvayı Milliyet ve Müdâfaa-i Hukuk cemiyetlerini temsilen gelen Milletvekillerinin çoğu sakallı ve sarıklı idi.

23 Nisan 1920’de böyle açılan meclis açık oy gizli tasnif, kanuna göre karar veren değil, verdiği karar kanun sayılan, bazan savcısı, avukatı, temyizi de olmayan mahkemelerin gölgesinde 29 Ekim 1923’te önceki meclisin tam tersi bir durum ortaya çıktı. TEK PARTİ var ve sadece Parti üyeleri oy kullanıyor. Adaylar TEK ADAM tarafından belirleniyordu. Batıdan tercüme kanunlar, gerekçesiz olarak ve tercüme hataları ile Meclis’e sevk ediliyor, müzakeresiz bir şekilde oy birliği ile kabul ediliyordu. Uğur Mumcunun bir gülmece dergisinden aktardığı rivayet edilen Traji komik durum, ağlanacak hâlimize güldüğümüzü gösteren bir garabet olarak hafızalarımıza çakılıp kaldı: Evet “Türk vatandaşı İsviçre medeni kanununa göre evlenen, İtalyan ceza yasasına göre cezalandırılan, Alman ceza muhakemelerine göre yargılanan, Fransız idare hukukuna göre idare edilen ve sadece İslam hukukuna göre gömülen kişidir” Mizah konusu olan bu anlatı değil, aslında siyasi gerçekliktir.

Kemalizm ve Tek parti / Tek adam dönemi uzun bir tartışma konusu. Dilimiz Agop Dilaçara, Türkçülüğümüz, Moiz Kohen ve Lazaro Franco’ya emanet. Mustafa Kemalin “Atatürk imzası”nın kaligrafisi Vahram Çerçiyan’a ait.

19 Mayıs 1919’dan 1 ay önce yıkılan, 18 yaşındaki kadın ve erkeklerin oy kullandığı “Kars İslam Cumhuriyeti”nin parlamento seçimlerinden söz etmeyeceğim, ya da Mustafa Kemali Samsun’a götüren Bandırma gemisinin kim tarafından niçin yok edildiğini de sormayacağım. Zaten Mustafa Kemal 10 Kasım 1938’de öldü. 2. Dünya savaşı 1 Eylül 1939’de başladı, 2 Eylül 1945’te bitti. İsmet Paşa’ya Tahran’da “sen bir kenarda dur” dediler. Tahran, Yalta, Postdam derken savaş başladı ve bitti.

ABD’deki Türk büyükelçisi Mehmet Münir Ertegün, 11 Kasım 1944’te Washington’da kalp krizi geçirerek vefat etti ve askeri bir törenle ABD’de Arlington mezarlığına gömüldü. 6 ay sonra ABD Donanmasına bağlı USS Missouri Zırhlısı 5 Nisan 1946 - 9 Nisan 1946 tarihleri arasında, SSCB'nin Boğazlar üzerindeki talepleri........

© Haber Vakti


Get it on Google Play