menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Abbas ve “Filistin davası”nın ekseni! -1

326 16
19.08.2024

Bölgede garip şeyler oluyor. Biz 15 Ağustos’ta TBMM’de Abbas’ı alkışlarken, Doha’da başka bir toplantı yapılıyordu, Gazze ile İsrail arasında savaştan ateşkesin sağlanması ve esir takası için. Masada Türkiye de yoktu, İran da Gazze de. Yani Sinvar gelmemişti. Katar ve Mısır, Hamas ile temas için bağlantı noktasıydı. Ve zaten Katar ev sahibi idi. Kimse Ankara, İran, Abbas, Suudi Arabistan ile temas için bir bağlantı gereği de duymadı.

Doha buluşmasında Türkiye’nin olmaması ilginç değil mi? Türkiye BOP sürecinin eş başkanı değil mi idi. En azından gözlemci olması, Gazze ile bağlantı için aracı olamaz mı idik.. Türkiye’nin nihai olarak barış sonrası (!?) kurulacak Filistin devletinin garantörü olacağı bir sürecin başlangıcında olmaması ilginç değil mi?.

İsrail basını Abbas’ın TBMM’de yaptığı konuşmada “Gazze’ye gideceğini” söylerken Milletvekilleri bu sözleri ayakta alkışlıyordu. Abbas İsrail’den izin almadan Gazze’ye gidemez ki! Hem Gazzeliler kabul edecek mi bakalım. “Bugüne kadar neredeydin” diye sormazlar mı adama.

Kemal Öztürk geçen gün Abbas ile ilgili olarak şunları yazdı: “Mahmut Abbas; Devlet Başkanı olarak Ramallah’tan 36 dakika uzaklıktaki Kudüs’e İsrail izin vermediği için gidemiyor. Maaşı İsrail Bankalarından ödenmek zorunda Konutuna gönderilecek bir mektup İsrail tarafından gelmek zorunda “Başkanlık sarayının” elektriği, suyu, gazı İsrail tarafından veriliyor. Yurt dışından gelecek tüm yardımlar İsrail limanı ya da havalimanından geçmek zorunda. Ramallah’tan akrabalarının bulunduğu, doğduğu köye gitmek istese İsrail kontrol noktasından izin alması gerek Filistin devletini, her gün öldürülen vatandaşlarını koruyacak askeri yok. Her gün işgalciler tarafından evi, tarlası, iş yeri elinden alınan vatandaşları için bir şey yapamıyor. 88 yaşında Gazze’ye ve Kudüs’e gitmek istediğini söylediğinde durumu buydu. Filistinlilerin böyle bir devlete razı olması isteniyor”. Abbas Filistin’in başına ABD ve İngiltere’nin rızası alınarak İsrail’in kontrolündeki bir siyasi kayyumdan başkası değil. Size alkışlattıkları adam bu. Sizi Garantör olarak, siyasi Kayyum olarak atamak istedikleri, çözüm diye dayattıkları başkenti doğu Kudüs değil, Kudüs’ün doğusundaki bir yer olan Kukla bir Filistin devleti üzerinden Gazze’yi tasfiye planı söz konusu.

Bakın, bu adamın rolü, Filistin hareketi içindeki İslami kanadın tasfiyesidir. Abbas 31.10.2000’de Şarku’l- Evsat’a verdiği demeçte şöyle diyordu: “Filistinliler açısından savaş, seçenek dışıdır, mevcut tek seçenek barış için diyalogdur.” Abbas, her zaman direnişe karşı sertlik yanlısı bir tutum izledi. Hatta HAMAS’a ve diğer direniş yanlısı gruplara karşı onları “yok edicilik (Terör) yanlıları” diye tanımlıyordu.. Onları (HAMAS ve diğer İslami direniş gruplarını........

© Haber Vakti


Get it on Google Play