Düşünme seferberliği başlasın! (2)
Ne yazık ki günümüzde, soruşurken bile otomatiğe bağlamış bir şekilde, karşımızdakiyle soruşuyoruz. Soruştuğumuz kişi "iyiyim" derken, gerçekten halinden iyi olduğu belli mi, belli değil mi? diye bile bakmıyoruz, düşünmüyoruz.
Dedelerimiz birine, hal hatır sorup, halin vaktin yerinde mi? diye sorduktan sonra, cevaplar "çok şükür" diye zihinden tefekkür ürünü olarak çıkardı. Şimdi otomatiğe bağlanmış, cevaplar veriliyor.
Her kesimden insanın, belirli zamanlarda kendi zihnini dinleyip, hayatıyla ilgili sorular sorma terapileri yapılması sağlanmalıdır. Günümüz insanının, buna ihtiyacı var.
Fatır suresi 37. ayette geçen, "Size, düşünecek kimsenin düşüneceği kadar ömür vermedik mi? Hem size uyarıcı da (peygamber de) geldi." ifadeleri, hidayet için ön şartın "düşünmek" olduğunu, tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir.
Mülk suresinin 8. ayetinde, "Size uyarıcı bir Peygamber gönderilmemiş miydi?" diye cehennemliklere sorularak, dünyadayken hidayet konusunda düşünme faaliyetinin muhakkak yapılmış olması gerektiğine dair bir ön kabulün, bir varsayımın olduğu ortaya çıkmaktadır. Düşünme faaliyetinin yapılmış olduğunu varsayan bu ön kabul, bu ayette "hidayet yoluna niye........
© Haber Gündemim
visit website