menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

BİR KİTAP, BİR CEZA, BİR HATIRLATMA

11 0
03.10.2024

Bununla beraber bu sorunlara karşı örgütlü mücadeleyi öne çıkaran bir çizgi izledim. Çalışma arkadaşlarımızla birlikte sorunlarımızı tespit eden raporlar yayınladık. İlgili kurumlara ilettik. Basın açıklamaları yaptık.

O arada edebiyata da merakım vardı. Özgür Üniversite’de keyifle dinlediğim Mihri Belli “Toplumsal süreçleri sadece siyasi kitaplardan okumayın. Dönemi anlatan edebiyata kulak verin” diyordu. Yazar ve senarist Vedat Türkali de benzer konuşunca dönem edebiyatlarına merak saldım. Bol okumalar yaptım.

Yetmedi karalamaya başladım. Çığ Düş’tü bu arayışın sonucu yazılmaya başlandı. Yine de beni o dönem 112’de yapmak isteyip de yapamadıklarım daha çok ilgilendiriyordu. Dava dilekçeleriyle, basın açıklamalarıyla anlatamadığımı, belki hikayelerle daha iyi anlatabilirdim. O dönem İstanbul Tabip Odası’nın yayın organı olan Hekim Forumu dergisinde bir kaç hikaye yazdım. Aynı yayın kurulunda çalıştığım, aynı zamanda karikatürist olan Dr. Halis Dokgöz karikatürleri ile hikayelere destek verdi.

Ve beklediğim gibi bu hikayeler sorunlarımızın daha da görünür kılmasına yol açtı.

Tam o dönemde Çığ Düş’tü romanının yazımı sürüyordu. Bu öyküler bana gönüllü editörlük yapan, arkadaşım, o dönem Virtüel Yayınevi’ni kuran, şair ve gazeteci Bayram Balcı’nın da dikkatini çekmişti.

2002 Haziran’ında, çok nadir gittiğim bir yurt dışı gezisi dönüşünde Virtüel Yayınları’ndan ‘Alo 112’ sürpriziyle karşılaştım.

Hem çok heyecanlanmıştım, hem de çok öfkelenmiştim. İlk kitap olması, amatörce ve acelece basılması nedeniyle kitapta çok fazla editoryal hata vardı.

Ancak kitap o haliyle bile kısa sürede çok ilgi gördü. Ve o kısa sürede tükendi. Kitap idarenin de dikkatini çekmişti. Memur olduğum gerekçesiyle, çalıştığım işin adıyla kitap çıkarmamın sakıncalı olduğu söylendi. Nitekim bu anlamda uyarılar da gelmeye başladı. Bunun üzerine avukatların yönlendirmesiyle hikaye kitabını bu defa El Yayınları’ndan ‘Kırık Halka’ olarak çıktı. Bu da acele ile verilmiş yanlış bir karardı. Çünkü açılmış hiçbir soruşturma yoktu. Buna rağmen kitap bu yeni adıyla çok ilgi gördü.

Böylece insan hikayeleriyle sistemin sorunlarına dikkat çekerek, bazı iyileştirmelerin de önünü açmıştık. Kitap ile 112 acil sağlık sisteminde daha fazla öne çıkmaya başladım. 112 ile ilgili yapılacak her şeyde aranır duruma gelmiştim.

2004 yılında dönem nöbet sistemlerimiz idarenin keyfi kararıyla bir anda değişti. 5 günde bir çalışıyorken, nöbetleri 3 güne bire çeken listeleri........

© Güneydoğu Ekspres


Get it on Google Play