İktidar kaybeder, muhalefet kazanamaz!
Türkiye’de düzen siyasetine yönelik kehanette bulunmak her zaman risklidir. Risklidir çünkü tutmayan tahminler yüzünden edilen büyük sözlerin altında kalabilirsiniz. Öte yandan Türkiye dinamik bir ülke olduğundan, geleceğe dair keskin ve kesin saptamalar, büyük oranda saparlar. Ama eğilimleri belirleyebilirsiniz.
Devrimci siyaset yürütürken de düzen siyasetinin eğilimlerini, yönelimlerini ya da doğrultusunu görebilmek hem önemli hem de ciddi bir iştir. Her an değişen siyasal dinamikler ya da güncellik üzerinden değil teorik bir çerçeveyle ya da yine başka bir deyişle tarihsel bir yaklaşımla eğilimleri anlamak mümkün.
Ancak Türkiye solunda eğilimleri ve yönelimleri anlamaya çalışmak bir yana geleceğe dair kehanet okuma, bunun üzerinden politik pozisyon belirleme neredeyse sol siyasetin bir alışkanlığı gibi. Asıl sorun ise kimsenin gerçekleşmeyen kehanetlerin eleştirisini ya da hesabını vermek gibi bir davranışa sahip olmaması.
Örneğin, Gezi’den hemen sonra “AKP gitti gidiyor” saptaması yapıp “AKP’nin gidişinde yeri olmayanın gelecekte yeri yoktur, bir tekmede biz vuralım, Leninist örgüt mörgüt boş verin, siyaset yapalım” diyerek düzen siyasetinin parçası haline gelenler, 10 yıl sonra saptamalarının yanlışlanması konusunda bir şey söyleme dürüstlüğünü bile göstermediler. Göstermedikleri gibi düzen siyasetinin kuyruğunu........
© Gazete Manifesto
visit website