O’NDAN O’NA
Tevhit insanın ulaşabileceği en yüksek makamlardan ve ilim ve irfanda en yüce mertebelerden biridir.
Molla Sadra "O'ndan geldiğimizi unuttuğumuzda O'na gidemeyişimizin sebebi ortaya çıkar. Çünkü nisyan yolu kaybetmektir...
O'na giden yollar yok artık. Sadece O'na mı?
Hangi yol evimize, mahallemize, canımıza, cananımıza, dostumuza çıkıyor fenomenler dünyasında.
Yolsuz bir dünyada, yoldaşsız bir yolda, yaşadığını sanıyor insan..."
(Dursun Çiçek; Muhit Dergi, Mayıs 2020)
Tevhit bir dünya görüşüdür, bir varlık tasavvurudur, bir düşünme biçimidir, hepsinin üstüne bir haldir tevhit. Birlemektir… Bizi, insanlığı, dünyayı; parçalanmışlıktan, bölünmüşlükten, dağınıklıktan kurtaracak olan yegâne yoldur tevhit. Ben ile öteki arasında, bura ile öte arasında zaman ile mekân arasında, mikro kozmos ile makro kozmos arasında insan ile doğa ve insan ile tanrı arasında ilahi makamda bir uyumdur tevhit.
Tevhidin zıddı param parça olmaktır, dağılmaktır, bölünmektir. Dünyanın ayarlarıyla oynamaktır, insanı bozmaktır, hayatın ifsadıdır, mekânın tahribidir, zamanın un ufak edilmesidir... İnsanı doğadan koparamazsınız, insanı insandan koparamazsınız, insanı öte fikrinden uzaklaştıramazsınız, geçmişi bugünden ve yarından, öteler ötesinden ayıramazsınız…
Nasıl insan tek başına; kalbinden, gözünden, aklından her bir azasından bağımsız olamazsa tıpkı insan gibi hayatta tevhit üzerine kuruludur. İnsan ancak bir tevhit fikriyle sürekli bir oluş aşamasına geçebilir, varlıktan var oluşa, beşerden insana tevhit fikriyle varabilir insan. Mikro âlem olarak makro kozmosla varlığını birleştirerek, kendinden büyük bir düzen........
© Gazete İpekyol
