Tohum Ana!
Günümüzden yaklaşık 26.000-23.000 yıl önce, soğuk hava zirveye varır. Ohh, gidecek yeri kalmadı. Bu demektir ki, dünya artık daha fazla soğumayacak. Sıcaklık yavaş yavaş yükseliyor; her yükselme bol yağış, her yağış ise daha bol besin demektir.
Avcı-toplayıcı-göçebe hanımlar müjde, bitkiler ayağınıza geldi; otsu bitkiler, bademgiller, fıstıkgiller, baklagiller: Beş dakikada toplanır, hemen yenmeye başlanır. (Önemli not: üstteki paragrafı Overlokçu sesiyle okuyunuz)
Eh, tabii ki bu bitkilerle beslenen hayvanlar da çoğalacak, böylece ortaya çıkan bol besin de göçebe gruplara, yerleşimden çok uzaklaşmadan karınlarını doyurma imkanı sağlayacaktır.
Tarihte önemli bir dönüm noktasının başlangıcındayız. Isınan hava, insan topluluklarını mağara ve kaya sığınaklarından dışarı çıkarmış, bol besin ise aynı yerde daha uzun süre konaklama imkanı sağlamıştır. Böylece, bugün adına yarı yerleşik dediğimiz bir yaşam başlamıştır. Ancak, iklim yine de tutarsız ve zorlayıcıdır. Aynı yerde uzun süre konaklama; başta etraftaki kaynakları tanıma ve daha etkin kullanma olmak üzere, gruplar arası iletişimde, ticarette, düzenli ritüeller gerçekleştirmede ve açık alan mimarisinde büyük gelişimlerin önünü açar. İnsan artık daha organize ve daha sistemlidir. Üstüne üstlük, iklimdeki tutarsızlık, aynı insanları, açık alanda üç boyutlu bir yaşam kurmak için her türlü koşula dayanıklı ve bilinçli olmaya zorlar. Salon insanı değil, sokak çocuğuyuz artık. Vay bizi tutabilene!
Bir çizgi filmde, hızla koşup uzaklaşmadan önce ayaklarını yere arka arkaya vuran bir karakter misali, 10 bin yıldan fazla süren bu dönemde, olduğumuz yerde tepindik. Sonra bu ivmeyle bir hızlandık ki dostlar; devrimlerin ilkini gerçekleştirip, koca dünyaya çağ atlatıverdik. Hoş geldin Neolitik, hoş geldin geri dönülmez eşik.
Neolitik Çağ, içinde yaşadığımız coğrafyada üretilmiş ve dünyanın geri kalanı tarafından (ç)alınan bir süreçtir. İnsanlar, Mezopotamya’da, Levant’da ve Anadolu’da, önce yerleşik hayata geçerek çağı başlatmış, kalıcı köyler kurmuş, taştan, ahşaptan ve topraktan konutlar, kamusal alanlar ve yapılar dikmiş; sonra birkaç binyıl içinde bitkileri kültüre almayı,........
© Gazete Duvar
visit website