Kadının fendi
Efendim, bana tekrar merhaba, sizlere de yeniden hoş geldiniz diyerek yeni bir yazı dizisine başladığımızın müjdesini verelim. Bağlayın kemerleri, her zaman olduğu gibi, geçmişe doğru birkaç haftalık, uzun bir yolculuğa çıkıyoruz.
Şimdi öncelikle, konumuzu kabaca belirleyelim. Konumuz; günümüzde neresinden konuşacağımızı bilmediğimiz ama konuşmaktan da bir türlü geri durmadığımız, belki de gerçekte hiçbir şey yapmadan, hakkında boş boş konuştuğumuz “Kadınlar”. Hoppala! Nereden çıktı bu demeyin. Geçen televizyonda, sadece erkeklerden oluşan bıyıklı bir gurubun “Kadın Hareketi” başlattığını, bizzat bir milletvekilinin (ki kendileri aynı zamanda eski bir bakan ve önümüzdeki seçimler için belediye başkan adayı olmakta) ağzından duydum. Hatta konuşmadan anladığım kadarıyla, hareket aynı zamanda bir “genç hareketi”. Ancak orasını gençler düşünsün bana ne diyerek, ben diğer konuya yönelmeyi uygun buldum.
Bizzat, gayet bıyıklı bir erkek ve aynı zamanda arkeolog olmam nedeniyle, şu kadınlar hakkında, benim de söyleceklerimin olması doğal değil mi canım okur. Üstelik (bu şakayı yapmasam olmazdı), benim kadın arkadaşlarım da var. Hatta inanmazsınız; eşim, annem ve ablam bizzat birer kadın. Yani ben konuşmayayım da kimler konuşsun?
Kadınlar hakkında konuşma yetkimi böylece resmileştirdikten sonra, biri bizi durdursun diyerek cumburlop dalıyorum.
Efendim, tanıyanlar bilirler, meslek hastalığı olarak, ben konuya her zaman en başından başlamayı severim. Geçmişten günümüze ağır ağır gelirken, bazen ara yollara sapar, konudan uzaklaşır, çıkmaz denilen yerlere çıkar, geçilmez denilen eşikleri aşar, döner dolaşır varmak istediğim yere ulaşırım. Bu sefer de öyle yapacağız elbet, malum can çıkar huy çıkmaz demişler.
Temmuz 2011'de Afrika’da Kenya Turkana yakınlarında Lomekwi bölgesinde bulunan ve bugün adına Lomekwian dediğimiz taş aletlerin keşfi ile insanlık tarihinin başlangıcı, bilinenden 700.000 yıl kadar geriye çekilmiş oldu. Arkeoloji biliminin de en zor kısmı bu sevgili okur, her bir yeni keşifte mevzuatı sürekli değişiyor. Büyük ihtimalle bir iklim değişikliği sonucunda ortaya çıkan yüksek otlar, dört ayak üzerinde........
© Gazete Duvar
visit website