Mesele sadece külliye değil…
Yeni meclis ve cumhurbaşkanlığı yerleşkesi inşaatı üzerinden Kuzey Kıbrıs’ta büyük bir Türkiye karşıtlığı fırtınası estirmeye çalışıyor bazı çevreler. Bazı arkadaşlar “ağaç katliamı” üzerinden, birçok arkadaş ekonomik durumun başka alanlara yatırım yapılması gerektirdiğini, halkın zorluklarını hafifletmeyecek böyle bir “beton yığınının” ciddi bir “kaynak israfı” olacağını, TC’nin bağışı bile olsa bu yatırım bütçesinin çok daha yararlı yatırımlara yönlendirilmesi gerektiğini vurguluyorlar. Sayıları az ama artmakta olan bir arkadaş grubu da her zamanki gibi hiç neden falan aramaya tenezzül etmeden “ne memurunu ne askerini ne de paranı” tutumundadırlar.
Toplumsal irade var mı?
Kıbrıs Türk halkının varoluşunun en büyük tehdidi kendi ayakları üzerinde durmasına imkan verecek bir ekonomik yapıya, öyle bir yapıyı kuracak ve yaşatacak toplumsal iradeye sahip olamamasıdır. Ne sağ siyasetteki Rum fobisi ne de sol siyasetteki Türkiye karşıtlığının tehlike algısını yönetmesine imkan verilmemelidir.
Doğrudur, Rumlar Kıbrıs Türk halkının eşitliğini, devlette ve egemenlikte ortaklığını paylaşmak niyetinde değildirler. Türk düşmanlığı içerisindedirler. Bakmayın bazı unutkan arkadaşların şartların çok değiştiği, Avrupa Birliği içerisindeki Kıbrıs’ta tekrar bir Türk katliamı teşebbüsünde bulunamayacakları gibi pembe rüyalarına, Kıbrıs Rum siyaseti Kıbrıs Türküne ancak azınlık haklarını kabul etmesi durumunda tahammül edecektir. Rum yönetimindeki azınlığın ne olduğuna da AB üyesi Yunanistan’a, Batı Trakya’ya bakarak tahmin edebilmek herhalde çok zor olmasa gerek. Rumların fırsat bulabilseler 1963-1974 dönemini tekrar yaşatmakta beis görmeyeceklerinden hiç şüphem yok. Kıbrıs Türk halkı dün Türkiye’nin kısıtlı desteğiyle bir direnme ve kahramanlık destanı yazdığı gibi, bugün de Türkiye ile birlikte Rumlardan gelebilecek her türlü macerayı veya tehdidi savuşturabilecek kapasiteye sahiptir.
Ve, fakat, ama…
Kıbrıs Türk halkı adada çözüm istencinde elbette ki samimidir. Yurdunda gelecek planları yapabilme, yeni nesillerin göç etmesini engelleme arzusundadır. On yıllardır devam eden ekonomik, politik, kültürel, turistik, spor ve hatta sağlık ablukası altında bunalmakta, çıkış yolu bulamamaktadır. Bir Türk futbol takımının bir Rum takımıyla karşılaşma........
© Gazete Durum
visit website