Kıbrıs’ta kaç yanlış bir doğru eder?
Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs politikası çok uzun zamandır deneme yanılma ile ilerlemeyi de bir tarafa bıraktı. Hata üzerine hata yapılıyor. Eskiden üniversite giriş sınavında “iki yanlış bir doğruyu götürür” diye bir söz vardı ya, acaba kaç yanlış bir doğru eder?
İlk büyük hata 2019’da yaşandı. Ulusal Birlik Partisi (UBP) ile Halkın Partisi (HP) arasında 22 Mayıs 2019'da koalisyon kurulurken günün koşullarına göre UBP lideri Ersin Tatar’a başbakanlık verilmesi, cumhurbaşkanlığı seçiminde ise HP lideri Kudret Özersay'ın iki partinin tek adayı olması konusunda iki parti lideri arasında sözlü bir anlayış birliğine varılmıştı. UBP’nin iç dinamikleri bir yandan Ankara’nın da seçimde aktif olarak ağırlığını Tatar’dan yana koymasıyla birlikte ikinci tura Tatar ile Mustafa Akıncı kaldılar.
Türkiye’nin telkinleri her zaman önemli
Eskiden beri Türkiye’nin tercihleri Kıbrıs Türk sağ seçmen ve Türkiye kökenli seçmenin oyları üzerinde belirgin etkisi olduğu adada herkesin bildiği bir sır. Nasıl 2004’te referandum oylamasında sonucu Ankara’nın Annan Planına olumlu bakışı etkilemiş ve Kıbrıs Türk siyasetinin büyük ismi, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın “hayır” kampanyasına rağmen e “evet” demişse, 2005 cumhurbaşkanlığı seçiminde de yine Türkiye’nin desteği ile yelkenleri dolan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) lideri Mehmet Ali Talat ikinci cumhurbaşkanı olarak seçilmişti.
Türkiye ile yapılan protokolleri uygulamamakta ısrar eden CTP ağırlıklı hükümetlere destek çekilince de gerek 2005 cumhurbaşkanlığı gerekse sonrasındaki meclis seçimleri hezimetiyle adeta “siyasi mevta” haline gelen Derviş Eroğlu ve UBP tekrar parlamış, 209’da bir kez daha en büyük parti, 2010’da da cumhurbaşkanlığını kazanmıştı. Türkiye’nin tılsımlı desteği hep sonuç getirmişti.
UBP liderliğinin Tatar’ın cumhurbaşkanı olmasıyla boşalması da Türkiye’de Kıbrıs’ta siyaseti yeniden düzenleme umudundaki bazı kişilerce fırsat olarak değerlendirildi. Baskılar nedeniyle UBP kongresi tarihinde ilk kez sonuçsuz, ikinci tur oylama yapılamadan ertelendi. İddia o ki durumun sebebi Ankara’daki ilahların Faiz Sucuoğlu’nu istememeleri idi. Sonuçta Ersan Saner genel sekreter sıfatıyla ve parti tüzüğüne göre geçici başkan sıfatıyla önce başbakan, sonra parti başkanı oldu.
Sular durulmadı elbette. UBP lider adaylarının Ankara destek turları da sonuç vermedi. Ersan Saner kesin kongreyi alır beklentisi hakimken bir anda ortalığa dökülen bir hayat kadınıyla sanal tatmin kaydı hep parti başkanlığı adaylığını hem de tüm siyasi kariyerini noktaladı Saner’in.........
© Gazete Durum
visit website