İtalya’da faşizme dönüş korkusu
İtalya'nın Kardeşleri Partisi (FdI), neo-faşist bir partinin üç renkli alevden oluşan sembolünü, çağrıştırdığı faşist geçmişe rağmen simge olarak kullanmakta sakınca görmese de kamuoyu yoklamalarında bu partinin iktidara yakın görülmesi İtalya içinde ve dışında endişe nedeni olmaya başladı.
Giorgia Meloni liderliğindeki ana muhalefetteki aşırı sağcı FdI, neo-faşist köklere sahip. Seçim kampanyasında vatanseverlik, Katolik Hristiyanlık, aile değerleri, annelik gibi geleneksel konuları öne çıkaran Meloni, bir yandan partisinin ideolojik geçmişine ilişkin endişeleri gidermeye, diğer yandan da gerek NATO içerisinde gerekse Avrupa Birliği içerisinde “sağlam ve güvenilir bir İtalya” güvencesi vermeye çalışıyor.
Enteresan bir şekilde beklenildiği gibi 25 Eylül’de sandıktan İtalya'nın Kardeşleri galip çıkarsa 45 yaşındaki Meloni ülkenin faşist diktatörü Benito Mussolini'nin Ekim 1922’de iktidarı ele geçirmesinin 100’ncü yıl dönümünde başbakanlık koltuğunda oturuyor olacak.
Endişeleri yatıştırma maksadıyla tüm propaganda dönemi boyunca Meloni, ısrarla partisini “aşırı sağcı” hatta “sağcı” olarak tanımlamaktan kaçınarak, hep “muhafazakar” ve “İtalyan değerlerine sadık” bir siyasi hareket olarak sunmaya gayret gösterdi. Mesela, kampanya döneminde İtalyancanın yanı sıra İngilizce, Fransızca ve İspanyolca dillerinde kaydettiği video mesajlarında Meloni, İtalya’da faşizm döneminin “on yıllar önce tarihe gömdüğünü” vurgulayarak “Bir dönem demokrasiden ödün verilmesini ve Yahudi karşıtı utanç verici yasaları da kesin bir dille kınadığını” söyledi.
Her ne kadar merkez sağ ve merkez sol iki ana koalisyon arasında kim kazanırsa kazansın, İtalya'nın dış politikasının........
© Gazete Durum
visit website