menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Midilli-Sisam ve Dedeağaç’a tarihsel bir bakış

16 0
16.01.2025

Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis, BM Zirvesi'ne katılmadan bir gün önce Yunanistan'da bir radyo programında, "Ankara'nın giderek artan saldırgan tavrının iç siyasi kaygılardan kaynaklandığını; Yunanistan’ın, bu tuzağa düşmeyeceğini" söylemişti.

BM Zirvesi'nde uzlaşmacı tavrı ile dikkat çeken Miçotakis'ten, Ege'de tansiyonu yükseltecek yeni bir hamle geldi. Atina yönetimi, gayri askeri statüdeki Midilli'ye 23, Sisam'a ise 18 zırhlı araç sevk etti. Ayrıca; ABD'nin Dedeağaç'a gönderdiği araçların sevkiyatı ise TSK İHA'larınca görüntülendi.

Amerika’nın Boğazlar'ın kontrolünü elinde tutmak maksadıyla Dedeağaç Limanı'ndaki faaliyetlerinin yanı sıra Kurtuluş Savaşı sırasında ikmal ve lojistik güzergâhı olarak kullanılan Midilli ve Sisam’ın jeo-stratejik önemi Türkiye’yi hemen harekete geçirdi.

Bu durum Dışişleri'nce, Yunanistan ve ABD nezdinde protesto edildi. Dışişleri'ne çağrılan Yunanistan'ın Ankara Büyükelçisi'nden adalardaki ihlallere son verilmesi ve gayri askeri statüyü ihya etmesi istendi. Konuyla ilgili, ABD Dışişleri Sözcüsü Ned Price, “Yunanistan’ın Gayri Askeri Statüdeki Adalara zırhlı araç ve tank çıkararak provoke ettiği gerilimin tırmanmasından endişe etmiyor musunuz?” sorusuna, şu yanıtı verdi:

"Rusya’nın bir kez daha egemen bir devleti işgal ettiği, transatlantik toplum ve uluslararası toplumun Ukrayna halkının yanında olduğu ve Rus saldırganlığına karşı durduğu bir dönemde, şimdi NATO ortakları arasında gerilimi artırabilecek açıklamaların ve eylemlerin zamanı değil. NATO müttefiklerimizi bölgede barış ve güvenliği korumak ve her türlü farklılıkları çözmek için diplomatik olarak birlikte çalışmaya teşvik etmeye devam ediyoruz." Bu açıklamaları ile Pirce; Atina ve Ankara’yı Rusya’ya karşı iş birliği yapmaya davet etmiş oldu.

Amerika’nın dışında Türkiye ve Atina'ya tansiyonu düşürme çağrıları yapan Batı, Yunanistan'ın egemenliğine saygı duyulmasını istiyor. Ankara ve Atina arasında yükselen tansiyon her iki ülkede yapılması planlanan seçimler öncesinde iç kamuoyuna yönelik verilen mesajlar olarak yorumlanıyor.

Yunanistan ve Türkiye’de 2023 yılında yapılması planlanan seçimlerin atmosferi Miçotakis ve Erdoğan'ın söylemlerini sarmış görünüyor. Barışçıl ve dostane söylemler yerini tehdit ve suçlamalara bırakmış durumda. Seçim takvimi yaklaştıkça Erdoğan ve Miçotakis’in diplomasi dili yerine çatışma dilini tercih etmesi milliyetçi duyguları köpürtüyor.

Tarih tekerrür mü ediyor?

Benzer bir durum 1950’lerin ikinci yarısı başlarken yaşanmıştı. Kıbrıs konusunda kamuoyunun sergilediği duyarlılık ve Yunanistan’ın konuyu uluslararası platforma taşıma........

© Gazete Durum


Get it on Google Play