Yaşasın Cumhuriyet
1.Dünya Savaşı sonunda imzalanan “Sevr Antlaşması”yla emperyalist devletlerin gemileri İstanbul Boğazı’na demirlediler. Ordumuz dağıtıldı. Osmanlı’nın başkenti işgal edildi. İçimizdeki düşmanlar da adeta bayram yaptılar.
İtilaf devletlerinin orduları dört bir yandan ülkeyi işgal ederken Anadolu’da halka zulmetmeye başladılar. Bütün bunları yaparken unuttukları bir şey vardı; tarihi boyunca esaret altında yaşamamış bu millet, topraklarında düşman postalı görmeye tahammül edemezdi. Ayrıca bir başka devletin de kendilerine özgürlük ve bağımsızlık getirmesini beklemezdi ve beklemedi de…
Çanakkale Boğazı’na “Geçilmez” yazdıran, İstanbul Boğazı’ndaki düşman gemileri için: “Geldikleri gibi giderler” diyen mavi gözlü dev adam, bütün yokluklara rağmen milletini arkasına alıp ulusal kurtuluş mücadelesini başlatırken “Ordu yok! Dediler; “Kurulur” dedi, “Para yok! dediler; “Bulunur” dedi, “Düşman çok! dediler; “Yenilir!” diyerek Samsun’dan başladı özgürlük yolculuğuna.
Bu mücadelenin başarıya ulaşması halinde hükümet şeklinin ne olacağına ilişkin soruya Erzurum Kongresi’nin yapıldığı günlerde cevap vermiş, hükümet şekli zamanı geldiğinde cumhuriyet olacaktır, demişti.
29 Ekim 1923’te ilan........
© Gazete Damga
visit website