Liyakat ve Mülakat Üzerine
Aslında özellikle öğretmen seçimlerinde mülakatın kalkmasını bekliyorduk. Sanki kalkmayacak gibi görülüyor. Bir uygulamayı değerlendirirken ya da hatalı uygulamaları eleştirirken, o uygulamayla organize olan farklı unsurların sağlam olması gerekir. Bir sistemde görülen hatalı yerlerin tespiti ve düzeltilebilmesi için, o sistemin sağlam yerlerine dayanmak lazımdır. Yani, “-efendim şu, şu, şu konularda her şey iyi de, buna rağmen şu hususta yanlış işler yapılıyor, şöyle olursa bu yanlıştan dönülür” gibi… Lakin sistemin genelinde problem bulunuyorsa, yani problemli alanın tespiti ve düzeltilmesi için bir dayanak noktası bulunamıyorsa, yapılması gereken tek şey, o sistemin baştan sona masaya yatırılmasıdır.
Asıl sorun da şu: Bu mümkün mü, mümkünse ne kadar mümkün ve mümkünü kim, nasıl sağlayacak?
İnsan zorlanır bazen, olup bitene anlam veremez. Hep aynı konular üzerinde patinaj yapıp, bir üst seviyeye geçememe hali bilgili, duyarlı, bilinçli ve vicdanlı kişileri cidden sıkıntıya sokmakta. İnsan ilişkileri ve kamusal alandaki problemler gündeme gelince, (bir yandan sürekli kötülemeye çalıştığımız, özellikle içinde bizzat yaşayanlarca) batı toplumlarının uygulamalarını örnek olarak gösterir, kendimizi bir tarafa iter, farklı savunma mekanizmalarıyla işi geçiştirmeye çalışır ya da vaziyetimizi görmezden geliriz. Ve hep aynı soruları sormaya devam eder, değişmeyen(ezberletilen) cevaplar üzerinden mutlu olmaya çalışırız. Bu cevapları sahici olarak analiz ettiğimizde, bilimsellikten uzak olduğunun hemen görürüz aslında. Bir kısır döngü içinde yaşamımıza devam ederiz. Özeleştiri babından böyle bir giriş yapmayı gerekli gördüm.
Özel sektörün ihtiyaç duyduğu vasıflı eleman alımlarında(özellikle yönetici/uzman) en yaygın olarak kullandığı yöntem mülakat yöntemidir. Personelin yeterliği, bilgisi, becerisi, görüntüsü, muhakeme gücü, ikna kabiliyeti, temsil yeteneği, alan hâkimiyeti, iletişi becerisi vs. gibi pek çok özelliğin tespit edilebilmesi için yetkin/uzman bir seçici kurul tarafından, yine uzman kişilerce belirlenen nesnel ölçekler vasıtasıyla yapılan bu yöntem, amaçlandığı şekilde ve kalitesinde yapıldığı takdirde ihtiyaç durulan elemanı/personeli belirlemek için ey uygun yöntem denilebilir. Son dönemlerde kamu sektöründe de uygulanmaya çalışılan bu yöntem, her ne kadar iyi niyetler taşınarak uygulamaya konulsa da; uygulanagelen tekniklerin ihtiyaç duyulan personelin yeterliğini/niteliğini ölçmedeki zayıflıkları/hataları ve şaibe oluşturabilecek başka unsurların devreye girmesi nedeniyle hep bir tartışmanın gerekçesi olmuştur.
Ülkemizde özellikle kamuya personel/yönetici alımında uygulanagelen yöntem çoktan seçmeli (test) sınavla yapılmaktaydı. Çoktan seçmeli sınavlar kişinin sadece öğrenme basamaklarından bilişsel aşama; bilgi ve kavrama becerilerini ölçmek için yeterli olarak görülmekteydi. İşe alınan personelin ya da yönetici ve kariyer meslek gruplarına seçilmek istenilen elemanların yeterliğini sadece bilgi,........
© Fikir Coğrafyası
visit website