menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

"Sınıf kavgası karar saatine yaklaştığında"

29 4
28.04.2024

Dünya Bankasının verilerine göre yerküre üzerinde yaşayan yaklaşık 8 milyar insanın yarıya yakını, 3 milyar 620 milyonu proletarya ordusunun neferi. Devletlerin istihdam büroları, istatistik kurumları ve çalışma bakanlıklarının rakamlarıyla oluşturulan bu veri setlerinde, enformel sektörlerde kayıt dışı çalışan veya suç ilişkileriyle zorla çalıştırılarak bedenen sömürülen, 50 milyonu aşkın “modern köle” yer almıyor.

Küresel nüfusun yarısının işçileşmesine paralel olarak, sınıflar arası eşitsizlik ve katmanlaşma her geçen yıl daha da derinleşiyor. UBS’nin “küresel servet raporu”na göre, dünyadaki nüfusun yüzde 1’i tüm kişisel servetin yüzde 45’ine sahipken, yüzde 52’si sadece yüzde 1.2’sine sahip. Sınıf piramidinin en tepesindeki yüzde 1’lik kesimde 59 milyon kişi bulunurken, yüzde 52’lik kesim 2.9 milyar kişiden oluşuyor.

21. yüzyıla gelindiğinde kapitalist sınıflarla emekçi sınıflar arasındaki gelir ve servet eşitsizliği ivme kazanmış halde. Marksist İktisatçı Michael Roberts son 80 yılda büyük ekonomilerdeki gelir ve servet eşitsizliğinin daha da kötüleştiğine işaret eder. 1995'ten bugüne en tepede bulunan yüzde 1'lik kesim son 25 yıldaki tüm küresel servetin yüzde 38'ini elinde bulundururken, en alttaki yüzde 50'lik kesim bunun sadece yüzde 2’sine sahip. Dünyadaki en zengin 50 kişinin serveti 1995-2021 yılları arasında yılda yüzde 9 artarken, en zengin 500 kişinin serveti yılda yüzde 7 arttı. Ortalama servet ise aynı dönemde yüzde 3 ile bunun yarısından daha az bir oranda arttı.

Sömüren sınıfları daha çok zenginleştiren, kendi içerisinde çeşitli asalak tipolojiler oluşturan ve 4 milyara yakın insanı proleterleştiren kapitalist asimetrinin bir nedeni Batı emperyalist blokun üretimi ve serveti elinde tutması, diğeri ise piyasa despotizminin her yerde kökleştirilmesidir.

Dünya Bankasının eski başekonomistlerinden Branko Milanovic, “The Three Eras of Global Inequality, 1820-2020, with the Focus on the Past Thirty Years” başlıklı araştırmasında tarihsel olarak küresel eşitsizliğin üç dönemsel kesitini çıkarır. Bu kesitlendirme sömürgeciliğin ve emperyalizmin tarihsel seyirleri ile sınıflar arası eşitsizliğin ilişkisini gözler önüne sermesi açısından önemlidir. İlk dönem, ülkeler arası gelir farklılıklarının ve ülke içi eşitsizliklerin artmasıyla karakterize olan 1820-1950 yılları arası; ikinci dönem,........

© Evrensel


Get it on Google Play