menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yeni ittifak arayışları ve sınırlar

33 7
06.10.2025

Siyasetin bir özelliği, kendi ittifaklarını genişletirken, rakiplerinin ittifaklarını zayıflatma becerisi gösterebilmek üzerine kurulu olmasıdır. Türkiye’de yeni yasama yılının açılışı bu açıdan epey tartışmalı görüntülere sahne oldu.

ABD gezisinden, belirli alışverişler ve sözler karşılığında ‘meşruiyet’ bahşedilmiş olarak dönen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Ekim’de Mecliste konuşurken CHP, EMEP, TİP ve TÖP’ün orada olmaması, kendisine ve temsil ettiği politikalara karşı açık bir tutumdu. Buna karşılık o da, kendisini dinleyen partilerin yöneticilerinin ellerini sıkarak ve liderleriyle hem Numan Kurtulmuş’un odasında hem de akşamki resepsiyonda fotoğraf vererek, kendisini protesto eden muhalefetin hamlesini karşılamaya çalıştı.

Bu ilk günkü politik diziliş, anlaşılabilir eleştiriler yanında fazlasıyla mekanik ve subjektif değerlendirmelere de konu oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, PKK’nin Süleymaniye’deki silah yakma töreninin ardından, 12 Temmuz günü yaptığı, “Biz AK Parti, MHP ve DEM Parti olarak bu yolu beraber yürümeye karar verdik” açıklamasıyla murat ettiği, muhalefeti bölerek, yeni anayasa dahil olmak üzere gelecekteki hedeflerini hayata geçirme hesabının, 1 Ekim’deki görüntülerle tamamına ermeye yaklaştığını düşünmek içinden geçtiğimiz sürecin özelliklerini okuyamamak anlamına gelir.

Açmaya çalışarak devam edelim. Erdoğan’ın, Meclis açılışında ‘sürece’ dair yaptığı vurgular, 12 Temmuz’da yaptığı vurgularla........

© Evrensel