Hak talep edene, emekçiye düşman hukuku
Anayasa’nın 34. maddesinin ilk cümlesi, “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir” der.
Anayasa Mahkemesinin 15 Aralık 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararında 1 Mayısların Taksim’de kutlanmasının hak olduğu vurgulanmış ve “İşçi ve sendika kültürünün yapı taşlarından biri olan Taksim Meydanı yalnızca 1 Mayıs günü orada olanların dayanışmasının değil, aynı zamanda emekçilerin ortak hafızasının varlığını göstermektedir. Bu durumda kendisini o kültürün bir parçası olarak gören her kişinin 1 Mayıs günlerinde Taksim Meydanı'nın ifade ettiği anlamı doğrudan tecrübe etmek ve edindiği tecrübeyi kuşaklar boyunca aktarmak için burada bulunma hakkı vardır” denilmiştir.
Anayasa, hukuki dille normlar hiyerarşisi diye tarif dilen hukuki düzenlemelerin en üstünde yer alır. Anayasa Mahkemesi de bir yandan yasaların Anayasa’ya uygunluk denetimini yapar, öte yandan bireysel başvurular yoluyla, bireylerin ve devlet dışı kurumların Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle korunan haklarının ihlal edilip edilmediğini denetler.
1 Mayıs 2024 günü ve sonrasındaki ev baskınlarını ve açılan davaları, bu bilgileri dikkate alıp değerlendirdiğimizde, 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak isteyen İstanbullu işçi ve emekçilerin anayasal haklarının ihlal edildiğini kolaylıkla görebiliriz.
1 Mayıs günü, iktidarın talimatını uygulayan İstanbul Valiliği ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Saraçhane’deki Kemer’e uzun yıllar hafızalardan silinmeyecek bir barikat kurmuş ve Taksim’e yürümeyi engellemişti. Dahası 1 Mayıs sonrasında parça parça ev baskınları gerçekleştirildi ve toplam 76 kişi tutuklandı.
Geçtiğimiz hafta haklarında soruşturma başlatılan 1 Mayıs tutukluları için iki ayrı iddianame düzenlendi ve iki ayrı dava açıldı. İddianamelerde 2911 sayılı Kanun’a muhalefet, kasten........
© Evrensel
visit website