Asgari ücret için aileye “çekince”
Türkiye’de 1951’den bu yana uygulanan asgari ücret sisteminin yasal dayanaklarını, iç hukuk ve uluslararası hukuka ilişkin düzenlemeler oluşturmaktadır. Asgari ücretin belirlenmesi Anayasa, İş Kanunu ve Asgari Ücret Yönetmeliği gereği zorunludur.
Asgari ücret uygulamasının uluslararası hukuka ilişkin dayanağını ise Türkiye’nin taraf olduğu çeşitli anlaşma ve sözleşmeler oluşturmaktadır. Türkiye, asgari ücret konusunda ILO’nun 26 ve 99 sayılı sözleşmelerini imzalamış, 131 sayılı Sözleşmeyi ise imzalamamıştır. Türkiye, yine konuyla ilgili çeşitli düzenlemeler getiren İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini 1948 yılında, Avrupa Sosyal Şartı’nı da 1989 yılında onaylamıştır. Ancak, Avrupa Sosyal Şartı’nın 4. maddesinin 1. fıkrasına çekince koymuştur.
131 sayılı Sözleşmeye göre, asgari ücretin tespitinde işçilerin ve ailelerinin ihtiyaçları, ülkedeki genel ücret seviyesi, hayat pahalılığı, sosyal güvenlik yardımları ve diğer sosyal grupların göreli yaşama standartları dikkate alınmalıdır.
Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı ise “Akit Taraflar, adil bir ücret hakkının etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak amacıyla; çalışanların kendilerine ve ailelerine iyi bir yaşam düzeyi sağlayacak ücret hakkına sahip olduklarını tanır” hükmünü içermektedir.
Bu çekincenin ve 131 sayılı İLO sözleşmesinin onaylanmamasının nedeni, asgari ücretin tespitinde sadece işçinin değil “işçinin ailesinin........
© Evrensel
visit website