Müfredat Meselesi!...
Milli Eğitim Bakanlığı, 2025 yılından itibaren tüm ilk ve orta öğretim kurumlarında müfredat değişikliğine gidileceğini açıkladı. Taslak bir program yayınlayıp, halkın görüş ve önerilerine sundu…
Öncelikle “müfredat” kelimesinin ne olduğunu ve nasıl bir önem taşıdığını pek bilmeyen vatandaşlarımız için biraz açıklama yapalım…
Müfredat bir eğitim kurumunun “öğretim planı” demektir… Yani öğrenim süresi boyunca öğrenciye, hangi konuda ne öğretilecek ve nasıl öğretilecek sorularının cevabını “müfredat” kelimesi verir…
Ülkemizin milli eğitim sistemi üç kademeden oluşmaktadır: İlköğretim, orta öğretim ve yüksek öğretim…
İlk iki kademeden MEB sorumludur… Yüksek öğretim kademesinden ise YÖK ve üniversiteler sorumludur…
Sistemin tüm kademeleri üç bacaklı bir sacayağa oturur… Sacayağın birinci ve en önemli bacağı içeriktir. Yani müfredattır… İkinci bacağı öğretmen ve öğretim elemanlarıdır… Üçüncü bacak ise sistemin fiziki alt yapısı, donanımıdır…
Bu son projede, “içerik” dışındaki diğer bacaklar şimdilik dikkate alınmamış… Hatta “okullara öğrenci kabul yöntemleri” gibi sistemin daha acil müdahale gerektiren çarklarına da dokunulmamış…
Umarız onlara da sıra gelir...
YÖK’ten bağımsız olarak MEB, mevcut durumda bir eksiklik hissedip kendi adına yola çıkmış… İlk iki kademenin müfredatında tepeden tırnağa yapılacak bir değişikliğin, belli ki daha iyi sonuçlar getireceğine inanmış…
Bakanlığın bu kararının bana ilk düşündürdüğü şey şu oldu:
- Artık, “arzu ettiğimiz nitelikte insan yetiştiremediğimiz gerçeği” resmen kabul edilmiştir!...
Şapka düşmüş ve kel görünmüştür!...
Yüksek öğretim de dahil, milli eğitim sistemimizin tüm kademelerinde hayati........
© Eurovizyon
visit website