Türkiye ekonomisinin yaşadığımız dönemdeki kısa bir analizi
2020 yılında Pandemiyle başlayan Ekonomik kriz Dünyadaki bütün ülkeleri etkilemiştir. Pandeminin yaraları sarılmadan, Rusya Ukrayna savaşı başlamış, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere gene tüm Dünya ülkelerini etkilenmiştir. Ekonomik kriz çeçevesinde, Dünyada meydana gelen fiyat artışları ekonomik kurallar çerçevesinde artmıştır. Dünyadaki bu krizlerden elbette Türkiye’de etkilenmiş fakat Türkiye’de meydana gelen fiyat artışları Ekonomik kurallar çerçevesinde olmamıştır. Rusya Ukrayna savaşının etkisiyle, yaklaşık iki bin Dolar olan Deniz lojistik taşımacılığı kısa bir süreliğinede olsa yirmi bin DOLAR a çıkmış, bunun dışında bu derece yüksek bir artış hiç bir üründe meydana gelmemiştir. Lojistikteki bu on kat artışa rağmen, Dünya’nın hiçbir ülkesinde hiç bir ürün on kat artmamıştır, bunun istisnası Türkiyede gerçekleşmiştir. Tarlada üreticiden beş liraya alınan ürün marketlerde elli veya altmış liraya çıkarılmıştır. Türkiye’de marketlerde günde beş defa etiket fiyatlarının degiştirilmesiyle başlayan düzensiz, kuralsız fiyat artışları, zaman içinde adeta bir fiyat arttırma terörü başlatmıştır. Fiyat artışları, Maliyet Muhasebesi kurallarının dışında, adeta meydanı boş bulmuşçasına keyfi olarak yapılmaktadır. Marketlerde günde beş defa etiketi değiştirilen fiyat artışlarının, ne üreticiye ne de üretime hiç bir katkısı veya faydası olmamaktadır.
Fiyat artışları Dövizin yükselişine de bağlanamaz, çünkü bu süreç içinde Döviz fiyatlarıda on kat yükselmemiştir. 2018 yılındaki Rahip Brunson olayında yüzde yüze yakın artan döviz pariteleri o zamanlar ürün fiyatlarında hiç bir şekilde yüzde yüz olarak yansımamıştır. Türkiye’deki fiyatlar Makro ve Mikro hesaplamalar ve değerler ve Maliyet Muhasabesi kuralları çerçevesinde oluşmuyor. Herkes tutturabildiğine fiyat belirliyor, nasıl olsa alıcının sesi çıkmıyor, belirlediğim fiyatın hesabıda sorulmuyor. Maalesef ipin ucu günde beş defa etiket değiştirilirken hesap sorulmadığı ve gereken müeyyideler uygulanmadığı için fiyat terörü piyasayı esir almıştır. İki lira maliyeti olan bir ürünün, 30 liraya satılmasının hiç bir ekonomik izahı olamaz.
Fiyatların Maliyet Muhasebesi çerçevesinde hesaplanarak oluşturulması ve kontrolunu sağlayacak mekanizmayı oluşturacak yazılım proğramlarıyla, keyfi artışlar kontrol altına alınmadıkça enflasyonun düşürülmesi mümkün olamıyacaktır. Yazılım proğramları oluşturulduktan sonra, masa başında yapılacak kontrollerde gerekli müeyyidelerin harekete geçirilmesi gerekir. Maliyet Muhasebesi kurallarına uyulmadan yapılan artışlar belirlendiği zaman firmaların herhangi bir şekilde yararlandığı teşvik v.s gibi muafiyetler geri alınmalı, bu muafiyetleri olmayanlara da caydırıcı vergi cezaları uygulanarak, Ticari Ahlak kurallları çerçevesinde taşlar yerine oturtulmalıdır. Taşlar yerine oturtulmadan enflasyon binasının temeli oluşturulamayacaktır.
*****
Yaklaşık kırk yıldır, Döviz Kurlarını........
© Eurovizyon
visit website