DÜŞMAN VE DÜŞMANLIKLARDAN BESLENMEK
Nietzche;”Bir düşmanla savaşarak yaşayan kişinin, düşmanını hayatta bırakmasında yararı vardır,” der. Yani düşmandan besleniyorsan onu yok etmeyecek, yaşatacaksın.
Özellikle siyasette bu kural çok geçerlidir. Tabanını kutuplaştırarak konsolide edenler asla –düşmandan- vazgeçmezler. O düşman şartlar gereği hayatiyetini kaybetse bile yeni bir düşman ihdas ederler.
Bunun adı düşman yaratmaktır.
Türk siyaseti daha çok bu zeminde yürür. Her dönem yeni bir düşman sahneye sürülür. Onun ne büyük tehdit olduğu anlatılır. Vatandaş ikna edildikten sonra anti demokratik yasalar düşmandan korunma gerekçesi ile bir bir çıkarılır. Böylece düşman, her çirkinliğin gerekçesi olur.
Onca yıllık demokrasi tecrübesine rağmen bir türlü demokratikleşemememizin arkasında bu zihniyet vardır. Bizden çok sonra Sovyetlerden koparak ayrılan ülkeler bile demokratikleşmede büyük mesafe almışken, Türkiye hala düşman kültü üzerine kurulmuş yasaklar, sınırlamalar etrafında dolaşıp duruyor.
Her ülkenin hasımları, rakipleri tarihi düşmanları olabilir, lakin demokratik ülkelerle otokratik ülkeler arasındaki fark, birinde düşman dışarıda aranırken ötekinde daima içeride aranması, toplumun daha çok iç düşmanlara karşı seferber edilmesidir.Yunan işgalini milli mücadelenin aktörlerine tercih etmenin........
© Enpolitik
visit website